Kulhüvallahü Ehad Suresi ve Anlamı - Kulhüvallahü Ehad Suresi Türkçesi, Arapça Oku, Dinle, Anlamı ve Fazileti
Kulhüvallahü ehad suresinin anlamı nedir? Kulhüvallahü ehad suresinin Türkçesi, Arapça okunuşu, fazileti nedir? Kulhüvallahü ehad suresini Arapça, Türkçe oku, dinle...
Yirmiden fazla ismi olduğu bilinen İhlas suresinin en yaygın ismi "Kul hüvellahü ehad'dir." İhlâs sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 4 âyettir. Kul huvellahu ehad suresini okumanın birçok fazileti vardır. Sizler için derlediğimiz Kul hüvellahü ehad suresinin Türkçesi, anlamı, Arapça okunuşu ve yazılışı, fazileti ile ilgili hadisler...
İhlâs sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 4 âyettir. İsmini, İslâm dininin esasını teşkil eden tevhîd akîdesinin veciz bir ifadesi olan “İhlâs” sözünde alır. “İhlâs”, dini hâlis yapmak, şirk bulaşıklarından temizlemek ve sadece Allah’a kulluk etmek demektir. Surenin kaynaklarda tespit edilen yirmiden fazla ismi vardır. Yaygın isimlerinden biri قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌ (Kul hüvellahü ehad)dır. Ayrıca اَلصَّمَدُ (Samed), اَلتَّوْح۪يدُ (Tevhîd), اَلأسَاسُ (Esâs), اَلتَّجْر۪يدُ (Tecrîd), اَلنَّجَاةُ (Necât), اَلْوَلَايَةُ (Velâyet), اَلْمُقَشْقِشَةُ (Mukaşkışe), اَلْمُعَوِّذَةُ (Muavvize) isimleriyle de anılır. Mushaf tertîbine göre 112, iniş sırasına göre ise 22. sûredir.
Müşriklerin, Resûlullah (s.a.s.)’e:
“Rabbinin nesebini söyle” demeleri üzerine Cenâb-ı Hak, kendini tanıtmak üzere bu sûreyi indirdi. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 133-134)
- Kul Hüvallahü Ehad Suresi Türkçesi*
(*Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için aramalarda çıkmak için sitemize eklenmiştir.)
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Kul hüvellâhü ehad.
2- Allahüssamed.
3- Lem yelid ve lem yûled.
4- Ve lem yekün lehû küfüven ehad.
-
Kul Hüvallahü Ehad Suresi Anlamı
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla
1- De ki: O Allah birdir.
2- Her şey o Allah’a muhtaçken O hiçbir şeye muhtaç değildir.
3- O, doğurmamış ve doğmamıştır.
4- Hiçbir şey O’na denk değildir.
-
Kul Hüvallahü Ehad Suresi Arapça
-
Kul Hüvallahü Ehad Suresi Dinle
-
İhlas Suresinin (Kulhüvallahü Ehad) Fazileti
Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu sûre Kur’an’ın üçte birine denktir.” (Buhârî, Tevhid 1; Müslim, Misâfirîn 259)
Kur’ân-ı Kerîm’in muhtevasını “tevhid ve mârifetullah”, “âhiret bilgisi” ve “doğru yol bilgisi” diye üçe ayırırsak, İhlâs sûresi bunların birincisini ele aldığı için, bu yönüyle Kur’an’ın üçte birine denk olduğu anlaşılabilir.
Resûlullah (s.a.s.) sahâbîlerden birini bir seriyyenin başında kumandan olarak göndermişti. O mübârek sahâbî, arkadaşlarına namaz kıldırıyor, ancak kıraatini her defâsında İhlâs sûresi ile bitiriyordu. Medine-i Münevvere’ye döndüklerinde, durumu Allah Resûlü’ne haber verdiler. Efendimiz:
“–Ona, niçin böyle yaptığını sorun!” buyurdu. Arkadaşları bunun sebebini sorduklarında sahâbî:
“–Bu sûre, Rahmân’ın vasıflarını anlatmaktadır. Bu yüzden, onu okumayı seviyorum.” cevâbını verdi.
Bunu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“–Ona söyleyin, Allah Teâlâ da onu seviyor.” (Buhârî, Tevhîd 1)
Yine Peygamberimiz (s.a.s.), sevdiği için bu sureyi her namazda okuyan bir sahabîye:
“Onu sevmen seni cennete götürür” müjdesini vermiştir. (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 11)
Enes bin Mâlik -radıyallahu anh-’tan rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Her birinizin, her gece bir «Kul hüvallâhu ehad» okumasına engel olan şey nedir? Çünkü o, bütün Kur’ân’a muâdildir (denktir).” (Tirmizî, Sevâbu’l-Kur’ân, 11)
-
İhlas Suresinin (Kulhüvallahü Ehad) Konusu
Cenâb-ı Hakk’ın birliği ve en mühim sıfatları gayet veciz bir şekilde beyân edilir.
-
İhlas Suresinin (Kulhüvallahü Ehad) İniş Sebebi
Müşriklerin, Resûlullah (s.a.s.)’e:
“Rabbinin nesebini söyle” demeleri üzerine Cenâb-ı Hak, kendini tanıtmak üzere bu sûreyi indirdi. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 133-134)
Araplarda bir yabancıyı tanımak istediğinde “Onun nesebi nedir?” diye sormak adetti. Çünkü onlarda bir kimseyi tanımanın ilk şartı, nesebinin ne olduğu ve hangi kabileden geldiğinin açıklanmasıydı. Bu sebeple, Rabbinin kim olduğunu öğrenmek için Efendimiz (s.a.s.)’e de O’nun nesebini sormuşlardı.
Mushaftaki sıralamada yüz on ikinci, iniş sırasına göre yirmi ikinci sûredir. Nâs sûresinden sonra, Necm sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır. Mekke’de indiğini söyleyenler Mekkeli müşriklerin Hz. Peygamber’e gelerek “Bize rabbinin soyunu anlat” dediklerini, bunun üzerine bu sûrenin indiğini bildiren rivayetleri delil getirirler (Müsned, V, 133-134). Medine’de indiğini söyleyenler ise yahudilerle hıristiyanların Hz. Peygamber’e yönelttikleri Allah hakkındaki sorulara bir cevap olmak üzere Cebrâil’in Hz. Peygamber’e gelip “Kul hüvellahü ehad” sûresini okuduğunu bildiren rivayetleri delil göstermişlerdir (Taberî, XXX, 221-222; Râzî, XXXII, 175). Ancak sûrenin üslûp ve içeriği Mekke döneminde indiği izlenimini vermektedir.
İhlas Suresinin (Kulhüvallahü Ehad) Tefsiri
- 1. De ki: O Allah birdir.
Allah Teâlâ birdir, tektir. O, “Baba, Oğul ve Rûhu’1-Kudüs” üçlüsüne inanan hıristiyanların dediği gibi değildir. Yine O, birçok ilâhın varlığına inanan müşriklerin inandığı gibi de değildir.
Allah’ın “bir” olarak vasıflanmasının üç mânası vardır ve her bir Yüce Allah hakkında doğrudur:
› O birdir. O’nun yanında ikinci bir ilâh yoktur. Bu, O’nun sayı mânasında “bir” olmadığını ifade eder. Aslında bu sûreden maksat, müşriklere bir cevap olarak, Allah’ın ortağı olmadığını bildirmektir.
› O tektir, benzeri ve ortağı yoktur. Nitekim, “Falan şahıs, asrında tektir” dendiğinde bu, onun benzeri olmadığı anlamına gelir.
› Allah birdir; bölünmez, parçalara ayrılmaz.
Cüneyd-i Bağdâdî (k.s.)’a:
“Tevhidin tam ve hâlis şeklini, özünü bize anlatır mısın?” dediler. Şöyle anlattı:
“Tevhid, kulun sonunun başlangıcına benzemesidir. Bu beden kalıbına girmeden önce ne şekildeyse, yine öyle olabilmesidir. Tevhid, sûfînin yalnız kaldığı bir makamdır. Tevhid, vatandan ayrılmanın, sonradan yaratılma diye bir şeyin bahis konusu olmadığı bir makamdır. Tevhid, savaşların ve cenklerin olmadığı bir makamdır. Tevhid, bilginin ve cehlin geride bırakılıp çıkıldığı bir derecedir. Nihâyet tevhid, cümle mekânın Hak varlığında yok olduğu yüce bir makamdır.” (Velîler Ansiklopedisi, I, 282)
Kur’ân-ı Kerîm, Allah Teâlâ’nın birliğinin delillerini anlatır. Bunlar pek çoktur. Bunlardan şu dört tanesine yer vermek faydalı olacaktır:
Birincisi; “Yaratan, yaratamayan gibi olur mu hiç?” (Nahl 16/17) âyet-i kerîmesinde dile getirilen hakikattir. Bu, yaratma ve meydana getirme delilidir. Yüce Allah, bütün varlıkların yaratıcısıdır. O’nun “yaratma” fiilinin dışında oluşan hiçbir varlık yoktur. Böyle olunca onlardan herhangi birinin Allah’ın ortağı olması mümkün değildir.
Şâir der ki:
“Mevc-i kesret nev-be-nev hep bahr-i vahdetten gelir
Âlem-i imkâna her vâr vâhidiyetten gelir.” (Aczî, Mirzâde Mustafa)
“Kâinatta gördüğün sayısız varlıklar hep aynı kaynaktan, aynı tek varlıktan, daha doğrusu Allah’tan gelmektedir. Onların çokluğu seni aldatıp tevhidden uzaklaştırmasın.”
İkincisi; “Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, ikisinin de dengesi ve düzeni kesinlikle bozulur giderdi. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı her türlü çirkin vasıflardan uzaktır, yücedir!” (Enbiyâ 21/22) âyetinde beyân edilen gerçektir. Bu, Allah Teâlâ’nın kâinatı büyük bir nizam içinde, sağlam ve eşsiz yaratmasının delilidir.
Üçüncüsü; “Rasûlüm! De ki: «Faraza, onların iddia ettikleri gibi Allah ile beraber başka ilâhlar olsaydı, bu takdirde o ilâhların hepsi, arşın sahibine ulaşmak için mutlaka bir yol ararlardı»” (İsrâ 17/42) âyetinde açıklanan delildir. Bu, Cenâb-ı Hakk’ın hâkimiyet ve üstünlük delilidir.
Dördüncüsü; “Allah aslâ çocuk edinmemiştir. O’nunla birlikte başka bir ilâh da yoktur. Eğer olsaydı, o takdirde her bir ilâh kendi yarattıklarını yanına alır ve mutlaka biri diğerine üstünlük kurmaya çalışırdı. Allah, onların uydurduğu noksan sıfatlardan pak ve uzaktır” (Mü’minûn 23/91) âyetinde beyân edilen husustur. Bu da, birden çok ilâh olduğu takdirde çekişme ve üstün olmaya çalışma olacağına dâir delildir.
Bu ve benzeri nice deliller, Allah Teâlâ’nın birliğini ispat eder. O’nun sonsuz kudretiyle tek başına tüm varlığı yaratıp idare ettiğini açıklar. (Tesfir: Prof. Dr. Ömer Çelik)
Tefsirin tamamı için tıklayınız...
AYETEL KÜRSİ – AMENARRASULÜ – NAMAZ SURELERİ
- AYETEL KÜRSİ’NİN OKUNUŞU, ANLAMI VE TEFSİRİ
- AMENERRASULÜ’NÜN OKUNUŞU, ARAPÇASI VE FAZİLETİ
- NAMAZ SURELERİNİN SIRASI İLE OKUNUŞU
- HÜVALLAHÜLLEZİ SURESİ ANLAMI VE OKUNUŞU
BENZER SURELER
- FETİH SURESİ TÜRKÇE OKU, DİNLE VE FETİH SURESİ MEALİ
- RAHMAN SURESİ TÜRKÇE OKU, DİNLE VE FETİH SURESİ MEALİ
- VAKIA SURESİ TÜRKÇE OKU, DİNLE VE FETİH SURESİ MEALİ
- TEBAREKE (MÜLK) SURESİ ARAPÇA TÜRKÇE OKUNUŞU VE MEALİ
- AMME SURESİ ARAPÇA TÜRKÇE OKUNUŞU VE MEALİ
- TAHA SURESİ ARAPÇA TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI
- KIYAMET SURESİ ARAPÇA TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI