Kullanılması Dinen Yasak Olan Şeyler
Kıvrık olsun diye sakal yağlamanın, boyna nazar için ip veya boncuk takmanın, hayvan pisliği yahut kemikle taharetlenmenin hükmü nedir? Peygamber (s.a.v.) Efendimizin bu konulardaki tavrını açılayan hadisi şerif.
Şeybân’el Kıtbânî (Tehzib et Tehzib, c. 4, s. 373) radıyallahu anh’dan rivâyet edildilğine göre şöyle demiştir: Mesleme bin Muhallet (Mısır’da vali iken) Ruveyfi bin Sâbiti Mısır’ın aşağı tarafına Emîr tayin etti.
Şeyban şöyle diyor: Biz Ruveyfi ile Kümu Şüreykten Alkame’ye kadar yahut Alkame’den Kümu Şüreyk’e kadar beraber yürüdük, gittik. Ruveyfi, Alkam şehrine gitmek istiyordu.
Ruveyfi diyor ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in sağlığında birimiz mâli ganimetin yarısı ona, yarısı bana olmak şartı üzerine bir din kardeşinin zayıf devesini (harbte kullanmak üzere) alırdı. (Taksimde) eğer okun demiri, yay, birinin olursa demirlenmemiş ok öbürünün olurdu. Sonra şöyle dedi: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bana “Ey Ruveyf, benden sonra belki uzun zaman yaşarsın, halka duyur, kim kıvrık olsun diye sakalını yağlar, boynuna nazar için ip veya boncuk takar veya hayvan pisliği ile yahut kemikle temizlenirse Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem ondan beridir, uzaktır.” (Nesâi, Kitâb’zuz Zinet, n. 5070)
Hadisin İzahı
Kümü Şürek, İskenderiye yolu üzerinde bir yerin adıdır. Alkame, Mısır’ın aşağısında bir yerin adıdır. Alkam, Alkame’den başka bir yerin adıdır. Her ikisi de Mısır yakınındadır. Nızv, işten kalmış zayıf deveye denir. Bu hadisli şerife göre başka bir mü’minin atı devesi, silahı şartlı olarak alınıp harbe çıkılabilir. Eğer ganimet elde edilebilirse yarısı at sahibinin, yarısı da mücahidin olabilir. Evzalî ve Ahmed bin Hanbel hazretleri bu görüştedirler. (Maalim’üs Sünne c. 1, s. 36)
Hadisi şerifte sakalını top gibi düğümlemek veya kıvırcık yapmaktan atların develerin boynuna ok, boncuk, çaltı nüshası gibi nazarlıklar takmaktan kemik ve hayvanat gübresiyle silinmekten şiddetle sakındırılmaktadır. Çünkü taş, ağaç insanı afetten korumaya yetkili değildir. İnsanı felâketlerden ancak Allah kurtarır. Öyle ise sadece O’na güvenip boncuğa, nazarlığa güvenmemelidir.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları