Kulluğun Şiarı: Acziyet ve Noksanlık
Bir mü’minin tevâzû sahibi olabilmesi ve amellerini makbûl bir şekilde îfâ edebilmesi için acziyetini idrâk ederek kusurlarını görmesi lâzımdır. Zira kulluğun şiârı; acziyet ve noksanlıktır.
Muhammed Mâsûm Hazretleri bu hususta şu güzel tavsiyelerde bulunur:
“Hem ibadet ve tâat üzere olun, hem de bu ibadetlerdeki kusurlarınız sebebiyle istiğfâr edin! Yaptığınız amelleri Allah Teâlâ’ya lâyık görmeyin! Büyüklerden biri şöyle buyurmuştur: Amel-i sâlihler işle ve istiğfâr et!» İşte kulluk yolu budur!”[1]
“İnsanın kendisini kusurlu görmesi, amellerinin kıymetini artırır ve kabûl edilmelerini kolaylaştırır.”[2]
İnsanın başına gelen sıkıntıların sebebi de umumiyetle kendi kusurlarıdır. Akıllı insan, hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştığında hemen kendisini kontrol ederek Cenâb-ı Hakk’a karşı kulluğunda bir noksanı olup olmadığına bakar. Şayet bir hatâsı varsa hemen onu düzeltmeye gayret eder. Muhammed Mâsûm Hazretleri bir defasında şu tavsiyede bulunmuştur:
“İdârecilerin zulmetmesinin sebebi, bizim amellerimizin kötülüğüdür. Nitekim «Amelleriniz sizin idârecilerinizdir!» denilmiştir. O hâlde kendinizi ıslâh edin, verâ ve takvâ yoluna gidin!”[3]
DİPNOTLAR
[1] Muhammed Ma‘sûm, a.g.e, I, 83, no: 92.
[2] Muhammed Ma‘sûm, a.g.e, III, 103, no: 225.
[3] Muhammed Ma‘sûm, a.g.e, III, 26, no: 34.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları