Kulluk Yeminimizi Hatırlatan Üç Şey
Rahmeti gazabına galip olan Cenâb-ı Hak ise bize kulluk ahdimizi hatırlatmak üzere üç şey bildiriyor. Peki bunlar nelerdir?
Cenâb-ı Hak, insanı kulluk için yarattı. Âdem Babamız’ın bütün zürriyetine, ruhlar âleminde;
“–Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” diye sordu. Bütün insanlar olarak;
“–Evet, buna şâhidiz.” cevabını verdik. (el-A‘râf, 172)
Zira o âlemde her şey alenî ve perdesizdi. Ruhlar; Cenâb-ı Hakk’ın azamet, kudret ve sonsuz tecellîlerini temâşâ hâlindeydi.
Sonra bu imtihan dünyasına geldik. Bu dünya perdesi ardında kaldığımız için o ahdi hatırlamak, kelime-i şahâdet oldu. Bu şahâdete / şâhitliğe gafil olan insan, şeytanın vesveselerine ve aldatıcı dünya âlâyişine kapılarak o ahdi hatırlayamadı.
Rahmeti gazabına galip olan Cenâb-ı Hak ise bize kulluk ahdimizi hatırlatmak üzere;
- Fıtratımıza îman ve kulluk etme istîdâdı koydu.
- Âlemi, Zâtının azamet nakışları ve kudret akışlarının tefekkür edileceği bir mekteb-i âlem eyledi.
- Peygamberler ve kitaplar göndererek bizleri irşâd eyledi. Kur’ân-ı Kerîm’in bir isminin de «Zikr / Hatırlatma» olması, bu hakikatin güzel bir ifadesidir.