Kumar Oynamanın Hükmü Nedir?
Kumar nedir? İslam’a göre kumarın hükmü nedir? Bir oyunun mübah sayılmasının şartları nelerdir? Kumar ile ilgili ayet ve hadis.
Âyette kumar (meysir) sözcüğü, kolaylık anlamına gelen “yüsr” kökündendir. Yorulmadan, alnı terlemeden, kolaylıkla mal kazanmak veya kaybetmek yöntemi olduğu için bu adı almıştır.
KUMAR İLE İLGİLİ AYET
Kumar, içki yasağı ile birlikte şu âyetlerle yasaklanmıştır:
“Ey iman edenler! İçki, kumar, tapmak için dikilen taşlar ve fal okları ancak şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı anmaktan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” [1]
TAVLA İLE İLGİLİ HADİS
Hz. Peygamber kendi döneminde bir kumar çeşidi olarak oynanan tavla için şöyle buyurmuştur: “Tavla oynayan Allah ve Resûlüne âsi olmuştur.” [2]
Kumar insana yaratıcısını unutturan, namaz kılmaktan alıkoyan, tembelliğe sürükleyen, çalışma gücünü yok edip insanlar arasına kin ve düşmanlık saçan haksız bir kazanç yoludur. Nice aile yuvaları ve servetler kumar yüzünden yok olup gitmiştir. Adı ne olursa olsun şans oyunu niteliğinde olan, emek veya sermaye riski taşımayan talih oyunları kumar niteliğindedir. Böyle bir oyunu başlangıçta para koymaksızın eğlence ve vakit geçirmek için oynamak da, inceliklerini öğrenerek kumara yol açacağı ve kişide kumar töhmeti doğuracağı için caiz olmaz. Satranç gibi kimi oyunlar ise insan zihnini geliştirdiği ve savaş taktiklerine alıştırdığı için kimi sahabilerce mübah görülmüştür. Ancak bunun için de sporda olduğu gibi dışarıdan ödül koymanın dışında bir talih oyunu niteliği bulunmamalıdır.
BİR OYUNUN MÜBAH SAYILMASININ DÖRT ŞARTI
Sonuç olarak kumar amacı olmaksızın sadece spor yapmak, zihni dinlendirmek ve eğlenmek gibi meşrû bir amaçla oynanan bir oyunun mübah sayılması için şu dört şartı taşıması gerekir:
1. Namazın vaktinin geçmesine veya gecikmesine yol açmaması,
2. Kazananın kaybedenden alacağı bir bedel karşılığında oynanmaması,
3. Oyun sırasında dilin kötü ve boş sözlerden korunması,
4. Büyük ölçüde vakit israfına yol açmaması.
Dipnotlar:
[1] Mâide, 5/90, 91. [2] Ebû Dâvud, Edeb, 56; İbn Mâce, Edeb, 43; Mâlik, Muvatta’, 6; A. İbn Hanbel, IV, 394, 397, 400.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle İslam İlmihali, Erkam Yayınları
YORUMLAR