Kur’ân-ı Kerîm’e Tâzim ve Edep Nasıl Olmalıdır?

Cemiyet Hayatımız

Kur’ân-ı Kerîm’den lâyıkıyla istifâdenin ilk şartı nedir? Kur’ân-ı Kerîm’e nasıl bir tazim ve edep içinde olmalıyız?

Kur’ân-ı Kerîm, en son ve en yüce ilâhî kitaptır. Cenâb-ı Hakk’ın Kelâm sıfatının bir tecellîsidir. Pek çok âyet-i kerîmede Kur’ân-ı Kerîm’in, ulvî sıfatlarından bahsedilir. Bunlardan birkaçı şöyledir:

“And olsun ki, biz sana tekrarlanan yediyi ve yüce (azîm) Kur’ân’ı verdik.” (el-Hicr 15/87)

“Kâf. Şerefli (mecîd) Kur’ân’a andolsun!” (Kâf 50/1)

“O (Kur’ân), katımızda bulunan ana kitapta (levh-i mahfuzda) mevcut, yüce (aliyy) ve hikmetle dolu bir kitaptır.” (ez-Zuhruf 43/4)

Kur’ân, Allah’ın şiârlarından biridir. Cenâb-ı Hak, yeryüzüne koyduğu bu alâmetlere hürmetsizlikten kaçınmamızı emreder. (el-Mâide 5/2.) Onlara tâzimde bulunup hürmet edenlerin ise, hayra nâil olacağını bildirir. Âyet-i kerimelerde şöyle buyrulur:

“Her kim, Allah’ın hürmet edilmesini istediği şeylere saygı gösterirse, bu, Rabbinin katında kendisi için daha hayırlıdır.” (el-Hac 22/30)

“Kim de, Allah’ın şeâirine tazim gösterirse, şüphesiz bu, kalplerin takvâsındandır.” (el-Hac 22/32)

KUR’ÂN-I KERÎM’DEN LÂYIKIYLA İSTİFÂDENİN İLK ŞARTI

Kur’ân-ı Kerîm’den lâyıkıyla istifâdenin ilk şartı, ona edep ve hürmet duygularıyla yaklaşmaktır. Çünkü bu ihtiram hâli, Kur’ân’a atfedilen ehemmiyetin bir tezâhürüdür.

Kur’ân’a hürmet bâbında şunları zikredebiliriz:

-Kur’ân-ı Kerîm’e tâzim için onu bel hizasından aşağıda tutmamalıdır.

- Okurken onu göğsüne yakın tutmalı veya önündeki her­hangi bir şeyin üzerine koymalı, yere koymamalıdır.

- Aynı şekilde, Mushaf’ı açık bırakmamalı, onun üzerine herhangi bir kitap veya eşya koymamalıdır. Kur’ân-ı Kerîm, her zaman bütün kitaplardan yüksekte olmalıdır.

- Onunla tuvalet, banyo gibi necaset olan yerlere girmemeli, oralarda Kur’ân okumamalıdır.

- Aynı şekilde uykuluyken ve dili karışırken de Kur’ân okumamalıdır.

- Mushafa bir defa olsun bakmaksızın hiçbir gün geçirmemelidir.

- Pazarlarda, gürültü olan, boş işlerle uğraşılan ve ayak takımından kimselerin toplandığı uygunsuz yerlerde Kur’ân okumamalıdır.

- Onu münasip olmayan yerlere yazmamalıdır.

- Uygun bir yere yazarken eksik, küçük ve hoş olmayan hatlarla yazmamalıdır.

- Kur’ân’dan ve âyetlerinden bahsederken dâimâ hürmetle konuşmalıdır.

- Üzeri tozlandı ise hemen temizlemelidir.

- Üzerinde Allah ve Rasûlü’nün sözü yazılı bir kâğıtla yiyecek veya başka bir şey tutmamalı, bu kâğıtları yırtıp atmamalı, yok edilmesi gerekiyorsa ayak basılmayan temiz bir toprağa gömülmeli veya yakılmalıdır.

- Kur’ân-ı Kerîm’e doğru ayak uzatmamalıdır.

Kaynak: Faruk KANGER Lokman HELVACI, ADABI MUAŞERET