Kur'ân-ı Kerimi Tefekkür Ederek Oku!

Mâ­sum gö­nül­ler, Allah -celle celâlühû-, Ra­sû­lullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ve Kur’ân-ı Ke­rîm’in mu­hab­bet ve rû­ha­ni­ye­tiyle dol­du­ğu za­man, ibadet­ler de şevk ve hu­şû için­de ke­mâ­le doğ­ru me­sâ­fe alır. Kalple­rin­de­ki îmanları kuv­vet­len­di­ği için, gö­nül dün­ya­la­rı da zen­gin­le­şir. Kur’ân-ı Ke­rîm’i bam­baş­ka bir lez­zetle ti­lâ­vet eder­ler. Emir ve ya­sak­la­rı­na kar­şı dik­kat­li olur­lar. Kur’ân ve Ra­sû­lullâh’ın ah­lâ­kıyla ah­lâk­la­nır­lar.

Kur’ân-ı Ke­rîm’e olan hür­met, iş­ti­yak ve mu­hab­bet, gö­nül­le­ri ih­yâ eder­ken, ona kar­şı gös­te­ri­len ih­mâl ve hür­met­siz­lik de, in­sa­nın mâ­ne­vî hayâtı­nı ka­rar­tan mâ­sıyet­le­rin ba­şın­da gel­mek­te­dir. Haz­ret-i Pey­gam­ber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, ken­di­si­ne üm­me­ti­nin gü­nah­la­rı gös­te­ril­di­ğin­de, en bü­yük gü­nahın; “öğ­re­ni­len Kur’ân’ı unut­mak” ol­du­ğu­nu gör­müş­ler­dir.[1]

Bu mü­nâ­se­bet­le hem ken­di­mi­zi ve hem de ev­lâtla­rı­mı­zı, öğ­ren­me­ye ve ya­şa­ma­ya ça­lış­tı­ğı­mız Kur’ân-ı Ke­rîm’in mu­hab­bet ve ah­lâ­kı ile tec­hîz et­me­li­yiz ki onun feyz ve be­re­ke­ti ile ih­yâ ola­lım. Ak­si hâl­de Kur’ân-ı Ke­rîm gö­nül­le­re nü­fûz et­mez. Ni­te­kim Ra­sû­lullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu­yu­rur:

“Üm­me­ti­min üze­ri­ne öy­le bir za­man ge­le­cek ki, kur­râ (Kur’ân oku­yu­cu­lar) ar­ta­cak, fa­kih­ler (amel-i sâ­lih sa­hi­bi hik­met eh­li ger­çek âlim­ler) ise aza­la­cak ve ilim çe­ki­lip alı­na­cak... Da­ha son­ra öy­le bir za­man ge­le­cek ki, in­san­la­rın oku­duk­la­rı bo­ğaz­la­rın­dan aşa­ğı­ya geç­me­ye­cek...” (Hâ­kim, Müs­ted­rek, IV, 504)

Ce­nâb-ı Hak, Kur’ân-ı Ke­rîm’de şöy­le bu­yu­rur:

“Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde ve sürelerinin uzayıp kısalmasında, akl-ı selîm sahipleri için gerçekten açık delil ve ibretler vardır. Onlar, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken (yani devamlı) Allâh’ı zikrederler, göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde tefekkür ederler ve: «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün noksanlıklardan münezzehsin/uzaksın. Bizi cehennem azâbından koru!» (derler.) (Âl-i İm­rân, 190-191)

Bu âyet-i ke­rî­me­ler hakkın­da Pey­gam­ber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Vallâhi bu gece bana öyle âyetler indirildi ki, onları okuyup da üzerinde tefekkür etmeyenlere yazıklar olsun!” buyurmuştur. (İbn-i Hibbân, II, 386)

De­mek ki, Kur’ân eği­ti­mi, onun yü­ce mânâ ik­lî­mi­nden te­fek­kürle hisse almak sûretiyle kemâle erer. Ak­si hâl­de te­fek­kür­den uzak ve şu­ur­suz­ca oku­yuş­lar, ha­dîs-i şe­rîf­te­ki ifâ­de­siy­le “bo­ğaz­dan aşa­ğı­ya geç­me­ye­cek” yani ku­lun gö­nül âle­mi­ne bir fay­da­sı ol­ma­ya­cak­tır.

Hü­lâ­sa Kur’ân-ı Ke­rîm hiz­me­ti, bü­yük bir îti­nâ ve has­sâ­si­yet is­te­yen bir gö­nül işi­dir ve Al­lâh’ın, ku­lu­na yü­ce bir lûtfu­dur.

[1] Bkz. Ebû Dâvud, Salât, 16.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.