Kur'ân Kursları Okul Döneminde Devam Edecek

Diyanet İşleri Başkanlığı, 21 Ağustos 2015’te sona eren yaz Kur’an kurslarının hafta sonları devam etmesine karar verdi.

Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından müftülüklere gönderilen genelgeyle yaz Kur’an kurslarının sona ermesinden sonra okullar açıldıktan sonra da hafta sonları öğrencilerin bilgilerini tekrar etmeleri sağlanacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Genelgeyle yazın camilerimize devam eden öğrencilerimizin okullar açıldıktan sonra cumartesi ya da pazar günleri bir namaz vaktinde toplanarak öğrendiklerini tekrar etmeleri sağlanmaktadır" dedi.

2015 yılı yaz Kur'an kurslarına ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Erbaş, bu yıl kurslara katılımın 3 milyonu aştığını, net rakamların hazırlayacakları rapor sonrasında ortaya çıkacağını ifade etti.

Geçen yıl ülke genelinde yüzde 26'lık hedefe ulaştıklarını belirten Erbaş, "Bazı illerimizde yüzde 50'lere kadar ulaşırken bazılarında 15'lere kadar düşmektedir. Bunun pek çok sebebi vardır. Ancak en önemli sebebinin öğrenci-veli-öğretici arasındaki işbirliğinin olumlu ya da olumsuz olarak rakamlara yansıdığı görülmektedir. Bu yaz döneminde öğrenci-veli-öğretici işbirliğini öne çıkararak oranı daha yukarıya çekmeye çalıştık" diye konuştu.

“KUR’AN KURSLARINA YOĞUN KATILIM VAR…”

Erbaş, önceki senelerde yaz Kur'an kurslarına kayıt yaptırabilmek için aranan "beşinci sınıfı bitirmiş olma" şartının kaldırılmasından sonra sayının yaklaşık üç kat arttığına işaret ederek, 4 - 6 yaş grubu Kur'an kursları programına yoğun katılım olduğunu kaydetti. Erbaş, yaş gruplarına ilişkin şu bilgiyi verdi:

"Muhatap kitlemizin en yoğun olduğu grup 10-14 yaş aralığıdır. İkinci sırada ise 7-10 yaş grubu gelmektedir. Yaş grupları büyüdükçe katılanların sayısı azalmaktadır. Ancak yapılan araştırmalara göre ülkemiz vatandaşlarının büyük çoğunluğunun 20 yaşına kadar en az bir yaz dönemi olmak üzere Kur'an kurslarımıza katıldığı sonucu ortaya çıkmaktadır."

KUR'AN KURSLARI HAFTA SONLARI DEVAM EDECEK…

Kurslarda uyguladıkları kur sistemi ile bir sonraki yıl kursa gelen öğrencilere seviye tespit sınavı ile birinci, ikinci ya da üçüncü kura kayıt yapıldığını belirten Erbaş, "Bu şekilde öğrenciye aynı şeyleri tekrarlamak yerine bir üst kurdan başlayarak yeni bilgiler öğrenme imkanı verilmektedir. Zira her kur için ayrı müfredat uygulanmaktadır" şeklinde konuştu.

Yaz Kur'an kurslarında öğrendiklerini unutmamaları için tüm il müftülüklerine bir genelge gönderdiklerini dile getiren Erbaş, "Genelgeyle yazın camilerimize devam eden öğrencilerimizin okullar açıldıktan sonra cumartesi ya da pazar günleri bir namaz vaktinde toplanarak öğrendiklerini tekrar etmeleri sağlanmaktadır" dedi.

3 BİN 230 ENGELLİ ÖĞRENCİ…

Erbaş, engelli vatandaşlara yönelik çalışmaların devam ettiğini vurgulayarak, hem kış kurslarında hem de yaz kurslarında engelli öğrencilere eğitim verecek öğreticiler için özellikle görme ve işitme engeli alanında "eğitimcinin eğitimi" seminerleri düzenlendiğini kaydetti.

Üniversitelerden ve Milli Eğitim Bakanlığından alanında uzman hocaların destekleriyle yapılan seminerlerin eğitimlere katkı sağladığını anlatan Erbaş, "Bu yaz döneminde ülkemiz genelinde görme engelli 400, işitme engelli 643, zihinsel engelli 1068, bedensel engelli 1119 öğrencimiz Kur'an kurslarımıza devam etmiştir. Toplan 3 bin 230 engelli öğrenciye Kur'an eğitimi verilmiştir" dedi.

Yaz kurslarında Ramazan ayı olmasına rağmen camilerin dolup taştığını belirten Erbaş konuşmasını şöyle sürdürdü:

"En az bir vakti camide cemaatle namaz kılma uygulaması, bütün camilerimizde gerçekleşmiş, öğrencilerimiz aileleriyle birlikte teravih namazlarına da teşvik edilmişlerdir. Ramazan bayramının yaz kurslarımızın tam ortasına denk gelmesi, vatandaşlarımızın tatillerini bayramla birleştirmeleri dolayısıyla bazı kurslarımızda kısmi aksamalara ve öğrenci azalmalarına sebep olmuştur."

DİN GÖREVLİLERİNDEN ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLEN ETKİNLİK…

Prof. Dr. Ali Erbaş, tüm görevlilere camileri çocuklar için cazip hale getirmeleri konusunda gerekli tavsiyelerde bulunduklarını ifade erek, "Bu konuda örnek çalışmalar yapan pek çok görevlimiz bulunmaktadır. Bir görevlimizin camisinde bir akvaryum yapması, akvaryumdaki balıkların her biri ile ilgilenme işini bir öğrenciye vermesi ve her gün okuldan geldikten sonra camiye gelip kendi balığının yemini vermesi Türkiye Diyanet Vakfı tarafından ödüle layık görülmüştür" diye konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.