Kur’ân Kurslarında Açan Çiçekler
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında son derece gerekli ve isabetli bir karara imza attı. 4, 5 ve 6 yaşında olan kız ve erkek çocuklarına Kur’ân kurslarının kapılarını açtı. Üstelik yalnız yaz döneminde olan bu uygulamayı, kış döneminde de başlatarak…
“4-6 Yaş Grubu Kur’ân Kursları” ilk olarak 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Diyarbakır, Erzincan, Gaziantep, Samsun, Kayseri ve Rize illerinde pilot olarak uygulanmaya başlandı.
Bir sonraki sene, bütün Türkiye’de bu uygulamaya uygun Kur’ân kursları oluşturuldu. Hamd olsun ki, 4-6 yaş grubu Kur’an kursları, halkımızın yoğun teveccühü ile karşılandı. Şimdi ise sayıları her geçen gün artarak hizmete devam ediyor.
NEDEN 4-6 YAŞ
Çünkü 4-6 yaş arası dönem, bir çocuğun psikomotor, özbakım becerisi, sosyal-duygusal gelişim, bilişsel gelişim ve dil gelişimi bakımından çok önemli bir dönemidir.
Bu yaş grubu oldukça meraklıdır, öğrenme isteği güçlüdür. Şekil, zaman, renk, sayı gibi kavramları daha iyi anlar. Kendine güven duyar, aldığı sorumluluğu yerine getirir, sebep-sonuç ilişkisi kurar, lavabo ihtiyacını kendisi karşılayabilir, günlük işlerde sorumluluk alır. Toplum içinde kendisinden beklenen davranışları gösterir. Başkalarının duygularını anlar. Kurallı oyunların kurallarına uyar.
İşte bu ve daha birçok sebepten dolayı 4-6 yaş… Gittikçe dünyevîleşen, değerlerinden, yaratılış gâyesinden uzaklaşan toplumu, daha küçük yaşta eğitmek gâyesiyle 4-6 yaş…
Kur’ân kursu öğreticileri iyi bilir. Bilhassa gündüzlü eğitim veren kurslarda, çocuk yaştaki öğrenciler Yaz Kur’an kurslarına yoğun bir katılım gerçekleştirirler. Kış boyu da Kur’ân kursuna uğramazlar. Birçoğu Kur’ân’dan öğrendiklerini kış boyu, okul, ders, yoğunluk bahaneleriyle okumadığı, tekrar etmediği için unutur. Gelecek yaz kursa geldiğinde hocasına:
“-Ben aslında Kur’ân okumayı biliyorum.” cümlesiyle bir girizgâh yapar.
O bildiğini sanadursun bu kısırdöngü böylece sürer gider. Fakat okulöncesi dönemde öğrenilen bilgilerin, ezberlenen sûre ve duâların, Kur’ân-ı Kerîm okuma becerisinin kalıcı olduğu bir hakikattir.
UYGUN FİZİKÎ MEKÂNLAR
4-6 yaş grubu çocukların eğitim gördüğü sınıflar, herhangi bir sınıf ortamı değil. Diyanet’in buna uygun olarak hazırladığı uygulama esasına göre, fizikî ortam oluşturuluyor. 4-6 yaşa eğitim verilebilmesi için lavabolar, sınıf ortamı, oyun odası, masa-sandalyeler, ilgi köşeleri, havalandırma, zemin gibi mekâna dair şartların her birine titizlikle uyulması gerekiyor.
Bunun yanında çok mühim olan bir başka şey de “öğretici”nin durumu... Kur’ân kursu öğreticisinin hizmet içi eğitim almış olması yahut yüksek öğrenim yapmış olup resmî bir diploma, belge ya da sertifikaya sahip olması gerekiyor. Hâlen bu sertifikalar, Halk Eğitim Merkezleri’nde alınan eğitimle ve istenirse Sakarya Üniversitesi ile Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imzaladığı protokolle internet üzerinden dersler takip edilerek yapılacak olan sınavda başarılı olmak kaydıyla, kargoyla adrese teslim edilebiliyor. Resmî görevlilerden bu ihtiyacın karşılanamaması durumunda, müftülükler fahrî öğreticilerden bu şartları hâiz olanları görevlendirebiliyor.
ANNE-ÇOCUK ELELE; BERABER KUR’ÂN ÖĞRENMEYE
Kış dönemi Kur’ân kurslarına gelmek isteyen pek çok annenin sorusu:
“-Çocuğumu kime bırakayım da geleyim?!” iken artık bu problem ortadan kalkacak, inşâallâh... Zira 4-6 yaş çocuğu, okulöncesi sınıfında eğitim alırken, annesi de diğer sınıfta rutin eğitime devam etmektedir. Anneden ayrı kalamayan kimi yavrular da teneffüs saatlerinde annelerini görmekte, bu sayede Kur’ân kursuna daha kolay alışmaktadır.
Haftalık 18 saat olan program içerisinde 6 saat Kur’ân-ı Kerîm, 12 saat de Dînî Bilgiler dersi yer almaktadır. Toplumun beklentilerinin aksine, Kur’ân-ı Kerîm ders saati azdır. Dînî bilgiler öğrenme alanının geniş tutulmasındaki amaç, değerler eğitiminin tam mânâsıyla verilmesinin hedeflenmiş olmasıdır. Sevgi, sabır, yardımlaşma… gibi değerlerin yanı sıra özetle Allah, Peygamber, Kur’ân sevgisi odaklı; eğitici, öğretici, eğlendirici faaliyetlerin de bulunduğu muhtevasıyla dolu dolu bir program hazırlanmıştır.
Dersler, yalnız öğretim odaklı olarak düşünülmemelidir. “Okul öncesi okul” formatında; oyun faaliyeti, el işi boyama faaliyeti, fen ve doğa çalışmaları, ana dili faaliyetleri, çocukların çok sevdiği beslenme saatleri de programda mevcuttur. Gâye, sevdirerek öğretmektir. Okul öncesi çocukların seviyelerine uygun hazırlanan elifbâlar tercih edilerek eğitimi kolaylaştırmak ve zevkli hâle getirmek hedeflenmektedir.
Bu yaş grubunun çocukları, öğretmenini sevdiği zaman ona kolayca bağlanabilmektedir. Bağlanma gerçekleştikten sonra o çocuk, sizin her söylediğinizi yapar, her hareketinizi taklit eder, gittiği her yerde sizi ve Kur’ân kursunu, arkadaşlarını anlatır.
Bu yaşlar, Cenâb-ı Hakk’ın bir lütfu olarak hadîs-i şerîfte ifadesini bulan “taşın üzerine bilginin kazındığı”, verilen bilgi, eğitim ve öğretimin kalıcı olduğu çok değerli yaşlardır. Toplumun, dünyanın bu menfî gidişine; gençliğin içine düştüğü internet, zararlı alışkanlıklar, psikolojik çıkmazlar, ibadet ve değerler yoksunluğu gibi olumsuz hâllerin yetkililerde uyandırdığı rahatsızlığa karşı 4-6 yaş grubu Kur’ân Kursları bir umut ışığıdır. Öyle olacaktır, inşâallâh.
TOPLUMUN İLGİSİ
4-6 yaş grubu sınıfları, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, her Kur’ân Kursu’nda mevcut değil. Fizikî mekân şartlarını taşıyan ve izin alan kurslarda bu sınıflar açılabiliyor. Açılması için de fizikî mekânı hazırlama aşamasında, maddî anlamda bir yükü de beraberinde getiriyor. Vakfı, derneği, mütevellî heyeti olan Kur’ân Kursları bu mânâda nisbeten nasipli olsa da, gâyesi sadaka-yı câriye bırakmak olan kıymetli hayırseverler de kurslara inkâr edilmeyecek değerde bağışlar yaparak bu hizmetlerin kurulmasına vesîle oluyorlar.
4-6 yaş grubu Kur’ân Kursları’nın nerelerde hizmet verdiğini öğrenmek için; bağlı bulunduğunuz il ya da ilçe müftülüklerinden bilgi almanız mümkün. Eğer bu hususta hâlâ bir çalışma yoksa, bunu âcilen talep etmeli, kamuoyu oluşturmalısınız.
Hâsıl-ı kelâm, Diyânet İşleri Başkanlığı’nın başlattığı bu 4-6 yaş grubu Kur’ân kursu hamlesini tebrik ve takdirle karşılıyor, Rabbimiz’den hayırlı muvaffakıyetler umuyor, körpe dimağlara İslâm’ın her bir güzelliğini bizzat yaşayarak sunabilme konusunda duâlar ediyor, duâlar bekliyoruz.
Kaynak: Fatma Çatak, Şebnem Dergisi, 132. Sayı, Şubat 2016