Kur'ân Tilâveti İçin Hangi Ses ve Kıraat Daha Güzeldir?
Boğazdan kalbe inmeyen bir kıraatin insanı Kur’ân’ın sonsuz tefekkür ufkuna ve duygu derinliğine götüremeyeceği âşikârdır.
Kur’ân-ı Kerîm’i, kalbi ilâhî muhabbetle dolu, sâlih ve sâliha muallimlerden öğrenmek zarûrîdir ki, o feyizli kalblerden bir hâl in’ikâs ederek dinleyenleri duygu derinliği ve tefekküre sevketsin.
Nitekim:
“–Kur’ân tilâveti için hangi ses ve kıraat daha güzeldir?” diye soranlara, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“Kur’ân okuyuşunu duyduğunda Allâh’tan korktuğunu hissettiğin kimsenin sesi ve kıraatidir.” (Dârimî, Fedâilu’l-Kur’ân, 34) cevâbını vermişlerdir.
Aksi hâlde boğazdan kalbe inmeyen bir kıraatin insanı Kur’ân’ın sonsuz tefekkür ufkuna ve duygu derinliğine götüremeyeceği âşikârdır.
Bu hususta şu nebevî îkâza da kulak vermemiz gerekmektedir. Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurdular ki:
“Aranızda öyle bir grup ortaya çıkacaktır ki, namazınızı onların namazları, oruçlarınızı onların oruçları ve diğer amellerinizi de onların amelleri yanında az göreceksiniz. Onlar Kur’ân okurlar, fakat okudukları, boğazlarından aşağı geçmez. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkarlar...” (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’ân, 36)
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Son Nefes, Erkam Yayınları