Kur’ân’da Geçen Bilimsel Bilgiler
Kur’ân-ı Kerîm, modern ilmin daha yeni keşfedebildiği birtakım orijinal bilgiler vermektedir.
Meselâ, insanın üremesi ve embriyonun teşekkülü husûsunda Kur’ân-ı Kerîm, modern ilmin daha yeni keşfedebildiği birtakım orijinal bilgiler vermektedir. Âyette şöyle buyrulur:
“Andolsun Biz insanı, çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık. Sonra onu sağlam bir karargâhta nutfe hâline getirdik. Sonra nutfeyi aleka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden alekayı, bir parçacık et hâline soktuk; bu bir çiğnem eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan hâline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli Allah pek yücedir.” (el-Mü’minûn, 12-14)
Kur’ân-ı Kerîm’in verdiği bu bilgilerle, modern biyolojinin bu husustaki tespitleri karşılaştırıldığında, aralarında tam bir mutâbakat müşâhede edilir. Kanada’nın Toronto Üniversitesi’nde Embriyoloji profesörü olan Keith L. Moore, embriyoloji sahasında yazdığı eserinde insanın rahimdeki safhalarını îzah ettikten sonra, bu bilgileri âyet-i kerîmelerle karşılaştırıp, ilmin Kur’ân-ı Kerîm’le mütâbakat hâlinde olduğunu, hattâ Kur’ân’ın, verdiği misâl ve târiflerle tıp ilminin önünde gittiğini itirâf eder.
Yine herkesin farklı bir parmak izine sahip olduğu gerçeği 19. asrın sonlarında keşfedilmiştir. Bu hakîkate Kur’ân-ı Kerîm, asırlar öncesinden şöyle dikkat çekmektedir:
“İnsan, Biz’im, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor? Evet, toplarız; onun parmak uçlarını (بَنَانَهُ) bile bütün incelikleriyle yeniden düzenlemeye gücümüz yeter!” (el-Kıyâme, 3-4)
Bu sayılanların yanında Kur’ân-ı Kerîm, atomun parçalanabileceğini, çift yaratılış hakîkatini, korunmuş tavan olan atmosferi, birbirine karışmayan denizleri, atmosfer basıncını, aşılayıcı rüzgârları asırlar öncesinden bildirmiştir.
Velhâsıl, Kurʼân-ı Kerîm dâimâ önden gitmekte, ilmî keşiflerse, ilâhî beyanları tasdîk ede ede ardından gelmektedir.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Âlemlere Rahmet: Hz. Muhammed, Erkam Yayınları
YORUMLAR