Kuran'ı Kerim'in Yazıya Geçirilmesi ve Mushaf Haline Getirilmesi
Kuran nasıl yazıya geçirildi ve mushaf haline geldi? Kuran'ın yazıya geçirilmesi ve mushaf haline getirilmesi hakkında kısa bilgiler...
Kur’an âyetleri geldikçe Peygamberimiz (s.a.s.), vahy kâtiplerini çağırır, âyetleri hangi surenin, neresine yazılacağını gösterirdi. Vahy kâtipleri de gösterildiği gibi yazarlardı. Nâzil olan ayetleri Ashab-ı Kiram okur ve birçoğu da ezberlerdi. Böylece Kur’an-ı Kerim, hem yazılarak, hem de ezberlenerek peygamberimizin gününde muhafaza edilmiştir.
Peygamberimizin sağlığında âyetler inmeye devam ettiği için Kur’an’ın yazıldığı sahifeler mushaf hâline getirilememişti. Kur’an, vahyin sona ermesiyle tamam oldu.
-
Mushaf Nedir?
Peygamberimiz (s.a.s.) in vefatından sonra Halife olan Hz. Ebu Bekir, ashabın ileri gelenlerinden bir komisyon kurdu. Bu komisyon, ayrı ayrı halde bulunan Kur’an sahifelerini topladı, hâfızların ezberledikleri Kur’an ile karşılaştırarak yazıp Mushaf hâline getirdi.
Kur’an sahifelerinin bir araya toplanarak kitap hâline getirilmiş şekline “Mushaf” denir.
Bunu yaparken peygamberimizin gösterdiği tertibe göre sûreler sıraya konuldu. Toplanıp mushaf haline getirilen bu Kur’an, Halife Hz. Ebu Bekir’in yanında muhafaza edildi.
Daha sonra, İslâm’ın yayılması üzerine üçüncü halife Hazreti Osman, bu Kur’an’ı çoğaltarak çeşitli İslâm ülkelerine gönderdi.
Böylece Kur’an-ı Kerim. Allah’tan peygamberimize vahyedildiği gibi muhafaza edimiş, hiç bir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelmiştir. Kıyamete kadar da böyle devam edecektir. Bugün elimizde bulunan Kur’an, Peygamberimizin gününde yazılıp ezberlenen, Hz. Ebu Bekir zamanında Mushaf hâline getirilen ve Hz. Osman tarafından çoğaltılan Kur’an’dır.