Kur’an’ın Rahmet Oluşu
Kur’an-ı Kerim’in şifa ve rahmet oluşuna örnekler.
Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’in “şifâ ve rahmet” olduğunu bildiriyor.
Kur’ân’ın rahmet oluşuna birkaç misal:
Cebrâil -aleyhisselâm- Kur’ân’ı indirdi, meleklerin en fazîletlisi oldu.
Kur’ân, Hazret-i Muhammed’e -sallâllâhu aleyhi ve sellem- indi. O, gelmiş-geçmiş bütün rasûllerin seyyidi, “Seyyidü’l-Enbiyâ” oldu.
Kur’ân, Ümmet-i Muhammed’e indi. Ümmet-i Muhammed, en hayırlı ümmet, ümmet-i merhûme oldu.
Kur’ân, Ramazân-ı Şerîf’te indi, Ramazan ayrı bir husûsiyet kazandı. On iki ayın ayrı bir güzelliğini taşıdı, en hayırlısı oldu.
Kur’ân, Kadir Gecesi indi. Cenâb-ı Hak o geceye bin aydan daha öteye bir fazîlet ihsân etti.[1]
Eğer Kur’ân bizim de kalbimize ve hayatımıza inerse, insanların en hayırlılarından oluruz.
İşte ashâb-ı kirâm bu şekilde yetişti. Yani elinden, dilinden, yüreğinden rahmet tevzî eden “rahmet insanları” oldular. Biz de öyle oluruz inşâallah.
Dipnotlar:
[1] Bkz. el-Kadr, 3.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Gençlerle 12 Soru-Cevap, Erkam Yayınları