Kurban Bayramında Yapılacak İbadetler
Kurban bayramında neler yapılır? Bayramın fazileti ve önemi nedir? Kurban bayramında yapılması tavsiye edilen ibadetleri veyahut sünnetleri 20 maddede sizler için derledik...
İslâm dininde Ramazan ve Kurban olmak üzere iki bayram vardır. Arapça’da îdü’l-fıtr ve îdü’l-adhâ şeklinde adlandırılan her iki bayram da hicretin 2. yılından itibaren kutlanmaya başlanmıştır.
Medine’ye hicret ettikten sonra, Medine sakinlerinin İran’dan alınma Nevruz ve Mihricân bayramlarını kutladıklarını gören Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah sizin için o iki günü daha hayırlı iki günle, Kurban ve Ramazan bayramlarıyla değiştirmiştir” (Müsned, III, 103, 235, 250; Ebû Dâvûd, “Salât”, 245; Nesâî, “Salâtü’l-îdeyn”, 1) meâlindeki hadisiyle İran menşeli bu iki bayramın kutlanmasını yasaklamıştır.
KURBAN BAYRAMINDA YAPILACAK İBADETLER
-
Bayram Gecelerini İhya Edin
Bayram gecelerinde ibadet etmek çok önemlidir. Hadîs-i şerîfte buyrulur: “Ramazan ve Kurban bayramı gecelerini, sevâbını Allah’tan umarak ibâdetle ihyâ edenlerin kalbi, -bütün kalplerin öldüğü günde- ölmeyecektir.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 68)
-
Yatsı ve Sabah Namazlarını Cemaatle Kılın
Cemaatle namaz Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in hiç bir zaman terk etmediği bir sünnettir. Bayram gecesini değerlendirmenin en güzel yollarından biri de cemaate devam etmektir.
Peygamber Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem buyurur: “Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gecenin yarısını namazla geçirmiş gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise, bütün gece namaz kılmış gibidir.” (Bkz. Muvatta, Salâtü’l-Cemâa, 7; Müslim, Mesâcid, 260)
-
Gusül Abdesti Alın
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem arefe günü ve bayramlarda namaza gitmeden önce (Muvatta’, Îdeyn, 1.) gusül abdesti alır ve bu günlerde ev halkına da boy abdesti almalarını tembihlerdi. (İbn Mâce, İkâmet, 169.)
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den nakledildiğine göre, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Her yedi günde bir yıkanmak, Yüce Allah’ın her Müslüman üzerindeki hakkıdır.” (Buhârî, Cum’a, 12)
-
Güzel Koku Sürün
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem güzel koku sürünmeyi çok sever ve mübarek günler gusül abdesti alıp güzel koku sürünmeyi tavsiye ederdi. (İbn Mâce, İkâmet, 83.)
Enes (b. Mâlik) radıyallahu anh tarafından nakledildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Bana (dünya nimetlerinden) kadın ve güzel koku sevdirildi. Namaz ise gözümün nuru kılındı.” (Nesâî, Işratü’n-nisâ’, 1)
-
Dişlerinizi Temizleyin
Zeyd b. Hâlid el-Cühenî radıyallahu anh’ın işittiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ümmetime sıkıntı verecek olmasaydım, onlara her namaz vaktinde misvak kullanmalarını emrederdim.” (Ebû Dâvûd, Tahâret, 25; T23 Tirmizî, Tahâret, 18)
Ebû Eyyûb radıyallahu anh’ın naklettiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Dört şey peygamberlerin sünnetlerindendir: Utanma duygusu, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek.” (Tirmizî, Nikâh, 1)
-
Temiz ve Mümkünse Yeni Elbiseler Giyin
Bayram günleri temiz ve yeni elbiseler giymek güzeldir.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem hayatı boyunca buna uygun bir tarzda giyinerek bizlere örnek olmuştur. Zira Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, “bulabildiklerimizin en iyisini giymemizi ve elde edebildiğimiz en güzel kokuları sürünmemizi” emretmiş (Buhârî, et-Târîhu’lkebîr,I, 382.) ve “İsraf ve kibre kaçmadan yiyin, için, giyinin ve Allah yolunda harcamada bulunun.” buyurarak bu konudaki temel ilkeleri ortaya koymuştur. (Buhârî, Libâs, 1.)
-
Bayram Namazına Gidin
Berâ bin Âzib radıyallahu anh anlatıyor: “Hz. Peygamber’in hutbe verirken şöyle buyurduğunu işittim: ‘Bugün ilk işimiz, (bayram) namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Böyle yapanlar, sünnetimize uygun davranmış olur.’” (Buhârî, Îdeyn, 3)
-
Bayram Namazına Farklı Yollardan Gidin
Bayram namazına yürüyerek gitmek, dönüşte de farklı bir yoldan gelmek ve yolda tekbir getirmek hoş karşılanmış, müstehap kabul edilmiştir. (Tirmizî, Cum’a, 30.)
Câbir radıyallahu anh şöyle dedi: “Bayram günlerinde Peygamber sallallahu aleyhi e sellem farklı yollardan gidip dönerdi.” (Buhârî, Îdeyn 24)
-
Teşrik Tekbirleri Getirin
Bayram namazına giderken tekbir getirmek hoş karşılanmış, müstehap kabul edilmiştir. (Tirmizî, Cum’a, 30.)
Ayrıca Hanefî mezhebine göre arife günü sabah namazından bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farz namazın ardından teşrik tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslümana vaciptir.
-
Güler Yüzlü Olun
Müslüman daima güler yüzlü olmalıdır bilhassa bayram günlerinde bu hususa daha çok dikkat etmelidir.
Hz. Ali Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Rasûlullah her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve nazikti. Asla kötü huylu, katı kalpli, bağırıp çağıran, çirkin sözlü, kusur bulan ve cimri bir kimse değildi. Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelir, kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kırıklığına uğratmaz ve onların isteklerini boşa çıkarmazdı...” (Tirmizî, Şemâil, 160)
- Kurban Kesmeden Önce 2 Rekat Namaz Kılın
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bayram namazını kılıp evine döndükten sonra iki rekât namaz kılardı. (İbn Mâce, İkâmet, 160.) Kurban bayramında ilk iş olarak namaz kılar sonra kurbanını keser ve “Böyle yapanlar, sünnetimize uygun davranmış olur.” Buyururdu. (Buhârî, Îdeyn, 3.)
-
Kurban Kesin
Kurbanda yapılacak en güzel amel kurban kesmektir. İmkanı olanların bu vacip ibadeti yerine getirmesi gerekir.
Hz. Âişe radıyallahu anha’dan rivayet edildiğine göre, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Âdemoğlu kurban günü Allah katında kurban kesmekten daha güzel bir amel işlemez. Kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla (sevap olarak) gelir. Kurban, henüz kanı yere düşmeden, Allah tarafından kabul edilir. Bu sebeple kurban kesme konusunda gönlünüz hoş olsun, (bu iş size zor gelmesin).” (Tirmizî, Edâhî, 1)
-
İmkan Varsa Kurbanınızın Başında Durun
Kendi kurbanını bizzat kesmek sünnettir. Hanımlar, kesmekte zorlananlar veya imkanı olmayanlar ise kurbanının başında bulunmaya gayret etmelidir. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Hz. Fatıma radıyallahu anha’ya şöyle buyurmuştur:
“Ey Fatıma kalk, kurbanının yanına git ve onu izle. Onun akıtılan ilk damlası ile senin geçmiş günahların affedilecek.”
Hz. Fatıma radıyallahu anha dedi ki: “Ya Rasulallah bu sadece bize, Ehl-i beytimize mi mahsus yoksa tüm Müslümanlar için genel midir?”
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: “Bilakis bu, bize ve bütün Müslümanlara mahsustur.” dedi. (Hakim, Müstedrek, 7/2684, ayrca bkn. İbn Mâce, “Edâhî”, 3)
-
Kurban Kesiyorsanız Mümkünse Orucunuzu Kurban Eti ile Açın
Hz. Peygamberin sallallahu aleyhi ve sellem zilhiccenin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edildiği için (Ebû Dâvûd, Savm, 62) zilhiccenin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür. Kurban bayramında da oruç tutulmaz. (Buhârî, Savm, 66-67; Ebû Dâvûd, Savm, 48) Ancak imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır.
-
Kurban Kestikten Sonra Şükür Namazı Kılın
Kurban kesen kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte kurban ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılması güzeldir.
-
Kurban Etlerinizi Üçe Paylaştırın ve Bir Kısmını İhtiyaç Sahiplerine Dağıtın
Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10) Ancak, durumu iyi olan Müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur.
-
Akrabalarınızı Ziyaret Edin ve Müslümanlarla Bayramlaşın
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir bayram günü ashâbından bazılarıyla birlikte bayramlaşmaya çıktığı ve Müslümalarla selam verdiği bildirilmektedir. (Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, XXII, 382.)
Bayramlar, sıla-i rahimde (akraba ziyareti) bulunmak, geçmişlerimizi hayırlarla yâd edip ruhlarını şâd etmek, îman kardeşliğini cemiyet planında yaşatmak gibi nice mükellefiyetlerimizin edâsına vesîle olan, bütün toplumu kucaklayıcı ibâdet günleridir.
Ebû Yûsuf Abdullah İbni Selâm radıyallahu anh şöyle dedi: Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i:
“Ey insanlar! Selâmı yayınız, yemek yediriniz, akrabalarınızla alâkanızı ve onlara yardımınızı devam ettiriniz. İnsanlar uyurken siz namaz kılınız. Bu sayede selâmetle cennete girersiniz” buyururken işittim. (Tirmizî, Kıyamet 42. Ayrıca bk. İbni Mâce, İkâmet 174, Et’ime l)
-
Küskünlükleri Giderin ve Helalleşin
Bayramlar küskünlükleri gidermenin ve üzerimizdeki kul haklarını helalleşmenin en güzel vakitleridir.
Ebû Eyyûb radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir Müslümanın, din kardeşini üç gün üç geceden fazla terk edip küs durması helâl değildir: İki Müslüman karşılaşırlar biri bir tarafa öteki öbür tarafa döner. Halbuki o ikisinin en iyisi önce selâm verendir.” (Buhârî, Edeb 62, İsti'zân 9; Müslim, Birr 23, 25, 26. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 47; Tirmizî, Birr 21, 24; İbni Mâce, Mukaddime 7)
Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurur: “Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden evvel o kimseyle helalleşsin!” (Buhârî, Mezâlim, 10; Rikâk, 48)
-
Kabirleri Ziyaret Edin
Hak Dostları arefe günü ve Bayram günleri kabir ziyaretlerinde bulunmayı ihmal etmişlerdir.
Fahr-i Kâinât sallâllâhu aleyhi ve sellem, kendileri sık sık kabir ziyaretlerinde bulundukları gibi, ashâbını ve ümmetini de bu konuda şu sözleriyle teşvik etmişlerdir: “…Kabirleri ziyâret etmek isteyen ziyâret etsin. Çünkü kabir ziyâreti bize âhireti hatırlatır.” (Tirmizî, Cenâiz, 60)
-
İsraf ve Gösterişten Sakının ve İhtiyaç Sahiplerini Sevindirin
Bir Müslüman daima israf ve gösterişten kaçınılma ve muhtaçları sevindirmelidir.
Gerçek bir bayramın en güzel şehâdetnâmeleri:
- Toplumdaki muhtaç ve muzdariplerin mahzun yüreklerine bayram neşesi verebilmek,
- İslâm coğrafyalarındaki mazlum, mağdur, çaresiz din kardeşlerimize kurbanlar vesîlesiyle bir nebze de olsa tebessüm ettirebilmek,
- Onların mahrûmiyetlerini telâfî seferberliğine girmek ve
- Onların hayır-duâlarını alarak Cenâb-ı Hakk’ın rızâsına ermektir.
Allah Teâlâ buyurur: “Hayır olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah’ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Hayır olarak verdiğiniz ne varsa, karşılığı size tam olarak ödenir ve asla haksızlığa uğratılmazsınız.” (Bakara sûresi, 272)
YORUMLAR