Kurbanla İlgili Merak Edilenler

Diyanet; kurban kesim vakti, kredi kartıyla kurban satın alma, vekalet yoluyla kurban, kurban keserken dikkat edilecekler, şükür namazı gibi konularda merak edilen soruları cevapladı.

Sözlükte yaklaşmak, "Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey" anlamlarına gelen "kurban", dini bir terim olarak, "Allah’a yaklaşmak ve O'nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı" ifade ediyor.

Kurbanı, akıl sağlığı yerinde, büluğa ermiş, mukim (bir yerde ikamet eden) ve dini ölçülere göre zengin sayılan müminin kesmesi uygunken, hadis kaynaklarında yer aldığı haliyle Hz. Peygamber, "Kurban Bayramı'nda Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın boynuzu, tırnağı da dahil olmak üzere her parçası kadar" kişiye hayır yazılacağını ifade ederek, bu ibadetin Allah rızası için yapılmasını tavsiye ediyor.

Kurbanla ilgili en çok merak edilen bazı sorular ve cevapları şöyle:

- Kurban kesim vakti ne zaman başlar ve biter?

"Kurban kesim vakti, bayram namazı kılınan yerlerde namaz kılındıktan sonra, bayram namazı kılınmayan yerlerde ise, sabah namazı vakti girdikten sonra başlar. Hanefilere göre bayramın 3. günü akşamına kadar devam eder. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak kurbanların gündüz kesilmesi daha uygundur. Şafilere göre ise 4. günü gün batımına kadar kesilebilir."

- Kurban keserken Allah’ın isminin anılmasının, besmele çekilmesinin hükmü nedir?

"İster kurban niyetiyle olsun ister başka bir amaçla olsun hayvan kesilirken besmele çekilmesi gerekir. Hayvanın kesimi esnasında besmele kasten terk edilirse, o hayvanın eti Hanefilere göre yenmez. Ancak kasıtsız ve unutularak besmele çekilmezse, bu hayvanın eti yenilir. Şafilere göre besmele kasten çekilmese bile kesilen hayvanın eti yenir."

- Kurban keserken nelere dikkat edilmelidir?

"Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için hayvanın yemek ve nefes borularıyla, iki atardamarından en az birinin kesilmesi gerekir. Bu şekilde yapılan bir kesim sırasında, hayvanın omuriliğinin kesilmesi mekruhtur. Hayvanın canı çıkmadan başının gövdesinden ayrılmamasına özen gösterilmelidir. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet edilmemelidir. Bu nedenle hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve boğazlama işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Çevre temizliği için gerekli tedbirler alınmalıdır. Hayvanların, bir diğerinin kesimini görecek şekilde yan yana bulundurulmamalarına azami özen gösterilmelidir."

- Kurban eti nasıl değerlendirilmelidir?

"Hz. Peygamber, kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen yoksullara dağıtılmasını, bir kısmının akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, bir bölümünün de evde yenmesini tavsiye etmiştir. Kurban etinin tamamı evde bırakılabilir. Ancak, durumu iyi olan Müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin çoğunu hatta tamamını dağıtmaları daha uygun olur. Şafi mezhebine göre ise kurban etinden az da olsa fakirlere verilmesi gerekir."

- Kurban derisi nasıl değerlendirilmeli?

"Kurbanın derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Buna göre kurban derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret verilmesi caiz değildir. Derinin satılması halinde bedelinin yoksullara verilmesi gerekir. Ancak kurbanın derisinin, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur."

- Kurban kestikten sonra namaz kılmak gerekir mi?

"Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dini bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkanına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekat nafile namaz kılabilir."

- Bir hayvanın yenilmeyecek yerleri nerelerdir?

"Etlerinin yenmesi helal olan hayvanların, -ister kurban olarak ister başka bir amaçla kesilmiş olsun- kanları, ödleri, bezeleri, idrar torbaları, cinsel organları ve yumurtalarını yemek mekruhtur. Maliki ve Şafi mezheplerinde ise eti yenen hayvanların yumurtalarını yemek caizdir."

- Kurban kesen kasaba ücret vermek caiz midir? Kurban etinin bir kısmı veya derisi kesim ücreti olarak verilebilir mi?

"Hayvanın kesim uygulaması, ibadet değildir. Bu yüzden kurban kesen kasabın ücret alması caizdir. Ancak kesim işini yapan kişiye ücret olarak kurbanın derisi veya etinin bir kısmı verilemez. Çünkü verildiği takdirde, kurban ibadetini yerine getirmek için gerekli maddi külfetin bir kısmı bizzat ibadetin kendisi üzerinden karşılanmış olur."

- Kurban kesmek yerine sadaka vermekle bu ibadet yerine getirilmiş olur mu?

"İbadetlerin şekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Diğer taraftan ibadetler ancak emredildikleri şekliyle yerine getirilir. Her ibadetin bir yapılış şekli vardır. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hayvanın usulüne uygun olarak kesilmesiyle yerine getirilebilir. Bedelini infak etmek (nafaka vermek) suretiyle, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.

Kesme olmadan hayvanı, sadaka olarak bir kişiye vermek kurban yerine geçmez. Aynı şekilde kurban bedelini de yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle, kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz."

- Kurban Bayramı günü kurban kesilmeden önce bir şey yememenin dini dayanağı var mıdır?

"Hz. Peygamberin Zilhicce'nin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edildiği için Zilhicce'nin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. (Yapıldığında sevap kazandıran davranış) Zilhicce ayının 10. günü Kurban Bayramı'nın ilk günüdür. Kurban Bayramı'nda da oruç tutulmaz. Ancak imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda çiftliklerde kurban kestiren bazı Müslümanlara, akşama kadar sıra ancak gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları uygun değildir."

- Vekalet yoluyla kurban kesilebilir mi? Kişinin bulunduğu şehir veya ülke dışında vekaletle kurban kestirmesinin hükmü nedir?

"Kişi, kurbanını bizzat kesebileceği gibi vekalet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira kurban, hac ve zekat gibi mal ile yapılan bir ibadettir. Mal ile yapılan ibadetlerde ise vekalet caizdir.

Vekalet, sözlü veya yazılı ya da telefon, internet, faks ve benzeri iletişim araçları vasıtasıyla verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekaleti gereği gibi yerine getirmelidir. Kurbanda önemli nokta, kişinin niyetinin Allah için olması ve vekaleten kendisi adına kurbanın kesilmesidir. Dolayısıyla kurbanın yurt içinde başka bir ilde ya da yurt dışında kesilmesinde sakınca bulunmamaktadır.

Kurban fiyatlarının kesilen ülkeye göre az veya çok olması bu durumu değiştirmez. Ancak yaşadığı yerde muhtaç ve fakirler varsa, kişinin kurbanını orada kesip dağıtması daha uygun olur. Çünkü kişinin yaşadığı yerdeki fakirlerin ve komşuların onun üzerinde hakları vardır."

- Kredi kartıyla kurban satın almak caiz midir?

"Kurban kesmekle mükellef şahıs, kurbanlık hayvanı nakit alabileceği gibi kredi kartıyla tek çekim veya vadeli alabilir. Bu bağlamda bedelin kredi kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Kredi kartıyla vadeli kurban alırken, vadeyi bankanın uygulaması halinde ilave bir ücret ödenirse kesilen kurban geçerli olmakla birlikte, faizli işlem sebebiyle ayrı bir günah söz konusu olacağı için bundan sakınmak gerekir."

- Banka kredisiyle kurban kesilebilir mi?

İster vacip isterse nafile olarak kurban kesecek kimse, kurbanını peşin ve borçlanarak da satın alabilir. Bu, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak faizli borç alması durumunda faiz verme yasağını işlediği için günaha girmiş olur. Kendi imkanlarıyla kurban kesemeyeceklerin böyle yöntemlere başvurmaları dinen uygun değildir."

- Taksitle kurban alınabilir mi?

"Kurban, Allah’a yakınlaşma niyeti ile yerine getirilen bir ibadettir. Bu amaç ise ancak kişinin kendi mülkiyetindeki hayvanı kurban etmesi ile gerçekleşir. Mülkiyet, hayvanı bizzat yetiştirme, hibe veya miras ile olabileceği gibi satın alma yolu ile de gerçekleşebilir. Esasen vadeli satış caizdir. Taksit ise borcun ödenmesinin belirli birkaç zamana vadeli geciktirilmesidir. Buna göre taksitlendirme yolu ile satın alınan bir mal, alıcının mülkiyetine geçtiğine göre, bu yolla alınan bir hayvanın kurban edilmesinde bir sakınca yoktur."

- İhmal sebebi ile kurban kesmeyen kimse ne yapmalıdır?

"Kurban kesme şartlarını taşıdığı halde unutma, ihmal gibi sebeplerle kurban kesmeyen kimsenin, Hanefilere göre o yıla mahsuben, bir kurban bedelini fakirlere vermesi, ayrıca tevbe ve istiğfar etmesi gerekir."

- Abdestsiz kurban kesilebilir mi?

"Kurban kesen kişinin abdestinin bulunması şart olmamakla birlikte kurban Allah'a yakınlaşma aracı olduğu için kesenin abdestli olması daha faziletlidir."

-Bir kimsenin, oğlunun veya bir başkasının bağışladığı para ile kurban alıp kesmesi durumunda bu, kurban sayılır mı?

"Oğlu veya başkası tarafından kendisine bağış yapılan kimse bu paranın sahibidir. Bağışlanan bu parayı dilediği gibi harcayabilir. İster başka ihtiyaçları için sarf eder, isterse kurbanlık alıp kesebilir. Kesilen bu hayvan, kurban yerine geçer."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

KURBAN NEDİR?

Kurban Nedir?

KURBAN NEDİR? KURBANIN ÖNEMİ, HİKMETİ VE FAYDALARI NELERDİR?

Kurban Nedir? Kurbanın Önemi, Hikmeti ve Faydaları Nelerdir?

KURBAN KESERKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Kurban Keserken Dikkat Edilecek Hususlar

KURBAN KESERKEN OKUNACAK DUA

Kurban Keserken Okunacak Dua

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.