Küresel Adaletsizliğin Yeni Göstergesi: Kovid-19 Aşı Uygulamalarında Afrika En Geride Kaldı

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 17'sine ev sahipliği yapan Afrika, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşılama oranı en düşük kıta oldu.

Ourworldindata'nın verilerine göre, yaklaşık 1,3 milyar kişinin yaşadığı kıtada şimdiye kadar yaklaşık 71 milyon kişiye en az bir doz Kovid-19 aşısı uygulandı.

Afrika'da virüse karşı en az bir doz aşılananlarının oranı sadece yüzde 5,3 iken, bu oran yüzde 40'lık dünya ortalamasının da oldukça gerisinde kaldı.

Eylül ayının ilk haftası itibarıyla aşılama oranı en yüksek kıta olan Güney Amerika'yı (yüzde 56), sırasıyla Avrupa (yüzde 54), Kuzey Amerika (yüzde 54), Asya (yüzde 45) , Okyanusya (yüzde 38) takip ederken, Afrika listenin sonunda yer aldı.

En fazla aşılama yapılan kıta Asya'yı (2,2 milyar), Avrupa (406 milyon), Kuzey Amerika (323 milyon), Güney Amerika (242 milyon) , Afrika (71 milyon) ve Okyanusya (16 milyon) izledi.

Bu verilere göre, Afrika kıtasındaki aşılama oranı, Avrupa ve Amerika'nın yüzde 10'u kadar.

Öte yandan, kıtada aşılanan kişi sayısı, dünya genelinde aşılanan 3,2 milyar kişinin sadece yüzde 2,2'sini oluşturuyor.

Kıtada en fazla aşılama yapan ülke Fas oldu

Salgının üçüncü dalgasını yaşayan kıtada, vaka sayısı 8 milyona yaklaştı.

Kovid-19 kaynaklı ölümlerin en düşük olduğu kıta ülkeleri ise Tanzanya (56), Sao Tome ve Prencipe (55), Komorlar (54) ve Çad (54).

Nüfusunun yüzde 43’ünü aşılayan Fas, Afrika'da en fazla aşı yapan ülke oldu.

Afrika'da, Kovid-19 vaka sayısı 7 milyon 993 bini aşarken virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 200 bini geçti.

Kıtada en fazla vaka Güney Afrika Cumhuriyeti, Fas, Tunus, Libya ve Etiyopya’da tespit edildi.

Virüse bağlı en fazla can kaybı da Güney Afrika Cumhuriyeti, Tunus ve Libya’da kayıtlara geçti.

Kıtada 19,1 milyon kişiyle en fazla aşılama yapan ülke olan Fas'ı, 13,1 milyonla Güney Afrika, 9,3 milyonla Mısır, 5,8 milyonla Tunus takip etti.

En az aşılama yapan kıta ülkeleri ise Gine-Bissau (31 bin), Çad (55 bin), Güney Sudan (57 bin), Cibuti (60 bin) ve Benin (142 bin) oldu.

Kıtada bazı ülkeler ekonomik nedenlerden dolayı aşı tedarikinde zorluk yaşarken, bazı ülkelerde ise halkın aşılanmaya karşı olması nedeniyle kullanılamayan aşılar imha edilmek zorunda kalınıyor.

Daha önce, Moritanya, Liberya, Gambiya, Güney Sudan, Sierra Leone, Malavi, Komorlar Birliği, Gine ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde tarihi geçen aşılar imha edilmişti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.