Kurtla Kuzunun Dostluğundaki Sır

Kıssâlar

Kurtla kuzu dost olur mu? Hikmet ehli bir çobanın dilinden, kurtların kuzularla olan dostluğundaki sır...

Bir Hak dostu anlatır:

Geniş ve ıssız bir ovadan geçiyordum. Garip bir çobana rastladım. Gördüm ki derin bir huşû içinde namaz kılıyor, sürüsünü de kurtlar koruyordu. Taaccüb ettim. Merakla namazın bitmesini bekledim ve:

“–Ey çoban! Kurtlar nasıl oldu da koyunlarınla dost oldu? Onlardaki düşmanlık ve cânîlik rûhu, nasıl oldu da yerini sulh ve muhabbete terk etti?” diye sordum.

Allâh’a secdenin alâmeti sîmâsını nûra bürümüş olan sâlih çoban, şöyle dedi:

“–Ey garip yolcu! Kurtların kuzulara olan şu dostluğundaki sır, çobanın, sürünün asıl sahibine olan dostluğuna bağlıdır. Yani bu hâl, muhabbetteki bir sırdır.”

Bu kıssada da görüldüğü üzere muhabbet, öyle bir sırdır ki insanın rûhunu inkişâf ettirip geliştirme bakımından, ondan daha güçlü bir müessir yoktur. Hele o muhabbet bir aşk hâline gelmişse, onun nûru bütün hevâ ve hevesleri yakar. Zulmet perdelerini kül eyler ve gönlü sonsuz yüceliklere nâil kılar. Zira:

“Ben gizli bir hazine idim. Bilinmeme muhabbet ettim de bu kâinâtı yarattım.”[1] beyânında ifâde edilen gizli hazinenin en yüce vasıflarından biri de mutlak güzellik idi.

Dipnot:

[1] Bkz. İ. Hakkı Bursevî, Kenz-i Mahfî; Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, II, 132.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş Muhabbetteki Sır, Erkam Yayınları