Kuru Meyvelerin Faydaları Nelerdir?

Sağlıklı hayatın sembolü meyvelerin kurusu da hastalıklara geçit vermiyor. Sağlığa yararlı posalı bölümün kurutulmuş meyvelerde daha yoğun olduğunu belirten uzmanlar, bu gıdaların mutlaka beslenme programına eklenmesi gerektiğini belirtiyor.

Kanserden tansiyona, kansızlıktan göz yorgunluğuna kadar iyi gelen kuru meyvelerin faydaları şunlardır:

KURU KAYISI

Sindirim sorunlarına iyi gelir. Stresi ve kansızlığı önler.

İçerdiği A vitamini cilt bozukluklarının tedavisinde de son derece etkilidir. Günde 5 kuru kayısı yemekte içerisindeki potasyum sayesinde kalp kaslarının ve sinirlerinin gelişimi için önemlidir.

KURU ÜZÜM

İyi bir enerji kaynağıdır. Balgam söktürücü etkisiyle solunum hastalarına tâvsiye edilir. Günde 10 tane yendiğinde tansiyonu düşürmede etkilidir. Bu yönüyle iltihaplara karşı da bağışıklık sistemini güçlendirir.

KURU ELMA

Özellikle yoğurtla yendiğinde zehirli ishal türleri üzerinde çok güçlü bir etkisi vardır. Yine lifli özelliği sayesinde tok tutar. Gözlerinizi yoracak bir işte çalışıyorsanız her gün bir avuç kuru elma yemek iyi gelir.

KURU HURMA

Antioksidan içeriği ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve kansere karşı koruyucu etki gösterir. Cilt güzelliği ve sağlığının korunmasında rol oynar. Yüksek fibrin içeriği ile hazımsızlığa iyi gelir. B1, B2 vitaminleri ile sinir sistemini korur. Beyin fonksiyonlarının düzenler.

KURU DUT

İyi bir kan yapıcı ve ateş düşürücü olarak yüzyıllardır kullanılan kuru dut vitamin deposudur. Günde bir avuç yiyerek kendinizi daha zinde ve enerjik hissedebilirsiniz. Ayrıca kuru dut ağız kokusunu da yok eder.

KURU ERİK

Bol miktarda B1, B2, B3, B6, A, C ve E vitamini içerir. Kanser ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkisi vardır. İçerdiği zengin potasyum ve magnezyum ile tansiyon, karaciğer, kalp, böbrek ve romatizma hastalıklarına iyi gelir.

KURU İNCİR

Yağ, sodyum, kolesterol içermediği ve yüksek lif oranına sahip olduğu için, kilo vermeye yardımcıdır.

İçerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit açısından zengindir. Bu sebeple hücre gelişimini destekler. Boğaz ağrısı ve bronşitte etkilidir. Vücut yenilenmesinde aktif rol oynar.

Kaynak: TRT Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.