Kuşburnunun Faydaları Nelerdir?

İçerisinde yüzde 70 oranında barındırdığı C vitaminiyle kış aylarının vazgeçilmezi olan kuşburnu, genellikle ateşli hastalıklar, nezle, grip ve soğuk algınlığına karşı kullanılıyor. Peki kuşburnunun faydaları nelerdir?

Kuşburnu, kış aylarında gribal enfeksiyonlara karşı vücudu koruduğu ve C vitamini yönünden dünyanın en zengin bitkilerindendir.

Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü diyetisyeni Burcu Akgün, kuşburnu meyvesinde yüksek miktarda C vitamini yanında fenolik bileşikler ve karotenoidler bulunduğunu belirterek: "Gülgiller ailesinden bu küçük kırmızı renkli meyve, limona göre 60 kat daha fazla C vitamini içeriyor" dedi.

AĞRI KESİCİDEN BİLE DAHA ETKİLİ

C vitamininin soğuk algınlığı, nezle, grip ve diğer ateşli hastalıklara karşı vücut direncini ve bağışıklığı artırarak hastalıklara karşı koruduğuna dikkati çeken Akgün: "Sonbahar aylarında her an kapımızı çalabilecek soğuk algınlığına karşı vücut direncimizi artıracak kuşburnunu soframızdan eksik etmemeliyiz. Gün içinde 3-4 bardak kuşburnu çayı tüketerek soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyona karşı önlem alınabilir" diye konuştu.

Akgün, yapılan araştırmalarda kuşburnu meyvesinden hazırlanan prepatların kullanımının eklem romatizmasına iyi geldiğinin kanıtlandığını vurgulayarak, şunları söyledi;

Kuşburnu çekirdeklerinde bulunan gama linoleik asit maddesi cilt için çok yararlı. Bu yağ cilde canlılık kazandırdığı gibi güneş yanıklarında da etkilidir. Muhtevasında yüzde 10-20 kuşburnu yağı içeren kremlerin cilt çatlakları, egzama, yanık ve yaralar üzerinde etkili olduğu kanıtlanmıştır.

Kuşburnu yağı dünya kozmetik sanayinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kuşburnu meyvesinin ve tohumlarının gastrik ülser ve gastrik mukoza iltihaplarını önlediği, şeker hastalığı, ishal ve gut hastalığına iyi geldiği, kanı durdurucu, ağız, diş, baş ve kulak ağrılarını tedavi edici özellikler taşıdığı bilinmektedir.

Kuşburnunun meyve suyu, kurutulmuş halinin çay, marmelat ya da pestil hazırlanarak tüketilebileceğini anlatan Akgün, şunları kaydetti.

C vitamini kaybı olmaması için taze olarak veya çayı demlendikten sonra hemen tüketilmelidir. Marmelat veya diğer işlem görmüş ürünlerde C vitamini kaybı fazladır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.