Kuşkusuz Allah Katında Yegâne Din İslam’dır

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “İslam: Allah Katında Yegâne Din” başlığıyla yayınlandı.

“İslam: Allah Katında Yegâne Din” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, “İslam; insanı, dünya ve ahirette Allah’ın nimetlerine ulaştıran kutlu bir davettir. Kurtuluş ve selamete çıkaran dosdoğru bir yoldur. O, her ruhun istediği, her akl-ı selimin aradığı ve kıyamete kadar geçerli olan tek hak dindir.” denildi.

Hutbede; İslam’ın Hz. Âdem’le (a.s.) birlikte insanlığa ulaşmaya başlayan vahyin son ve en mükemmel hali olduğu belirtildi.

İslam’ın hayatın gayesini ve yaratılış hikmetini öğrenmek isteyen insana ikna edici cevaplar sunduğu, insanın hayatını anlamlı kıldığı, onu her daim iyiliğe ve hayra çağırdığı vurgulandı.

İşte 21.01.2022 tarihli cuma hutbesi.

ALLAH KATINDA YEGÂNE DİN İSLAM’DIR

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: “Kuşkusuz Allah katında yegâne din İslam’dır.” (Âl-i İmrân, 3/19.)

Okuduğum hadis-i şerifte Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyuruyor: “Kim, Rab olarak Allah’tan, din olarak İslâm’dan ve peygamber olarak Hz. Muhammed’den razı olursa ona cennet vacip olur.” (Müslim, İmâre, 116.)

Aziz Müminler!

İslam; son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) tarafından insanlığa tebliğ edilen hayat nizamıdır. Hz. Âdem’le (a.s.) birlikte insanlığa ulaşmaya başlayan vahyin son ve en mükemmel halidir.

İslam; insanı, dünya ve ahirette Allah’ın nimetlerine ulaştıran kutlu bir davettir. Kurtuluş ve selamete çıkaran dosdoğru bir yoldur. O, her ruhun istediği, her akl-ı selimin aradığı ve kıyamete kadar geçerli olan tek hak dindir.

Değerli Müminler!

İslam, hayatın gayesini ve yaratılış hikmetini öğrenmek isteyen insana ikna edici cevaplar sunar. İnsanın hayatını anlamlı kılar. Onu her daim iyiliğe ve hayra çağırır. Canın, malın, aklın, dinin ve neslin korunmasını emreder. Daralan kalplere kuvvet, bunalan ruhlara metanet verir. İnsana kendisiyle, Rabbiyle, insanlarla ve tüm canlılarla sağlıklı bir iletişim kurmasında rehberlik eder. İnsanoğluna, aklını ve yüreğini kullanarak yaşanabilir bir dünya inşa etmenin yollarını öğretir.   

Kıymetli Müslümanlar!

Bütün insanlığa gönderilen İslam’ın ruhu, tevhit, samimiyet ve istikamettir. Evet, yüce dinimizin ruhu, Allah’ın birliğine gönülden inanmak ve ona hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. O’ndan başkasına kulluk ve ibadet etmemektir. İşlerinde ve bütün hallerinde doğruluk yolundan gitmektir. Nitekim “Bana İslam ile ilgili öyle bir nasihat ver ki bu konuda başka kimseye soru sorma ihtiyacım kalmasın.” diyen bir sahabiye Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:  قُلْ آمَنْتُ بِاللَّهِ ثُمَّ اسْتَقِمْ “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol.” (İbn Hanbel, III, 413.)

Aziz Müslümanlar!

Yüce dinimiz İslam, güzel ahlak dinidir. Hak ve hakikat, fıtrat ve hayat dinidir. Adalet ve rahmet, şefkat ve merhamet dinidir. Esenlik ve selamet, huzur ve güven dinidir. İlim ve hikmet, itidal ve kolaylık dinidir.

Bugün bize düşen, İslam’ın eşsiz bir nimet olduğunun farkında olmaktır. Bizi Müslümanlardan kıldığı için Yüce Rabbimize daima şükretmektir.  İslam’ın yüce değerlerini ve güzelliklerini hayatımıza aktarmaktır. İslam’ın dosdoğru yolundan ayrılmamak, hayatımızı istikamet üzere yaşamak için gayret sarf etmektir.

Unutulmamalıdır ki bütün insanlığın huzur ve dirilişi İslam’dadır, İslam’ın hayat yüklü mesajlarındadır. Yine hatırlanmalıdır ki “Kim İslam’dan başka bir din arama çabası içine girerse, bilsin ki bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o ahirette ziyan edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 3/85.)

Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

İSLAM DİNİ NEDİR?

İslam Dini Nedir?

İSLAM’IN KISACA TARİFİ

İslam’ın Kısaca Tarifi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.