Kuss Bin Saide'nin Hitabesi

Ahirete İman

Gafletten sakının! Her şey fânîdir, ancak Cenâb-ı Hak Bâkî’dir. Birdir, şerîk ve nazîri (ortağı ve benzeri) yoktur. İbadet edilecek, yalnız O’dur. O doğmamış ve doğurmamıştır.

Bi’set-i Nebî’den evvel, Kuss bin Sâide’nin Ukâz Panayırı’nda yaptığı ve Hak bir peygamberin geleceği müjdesini de verdiği şu hitâbesi, bu dünyanın fânî bir imtihan mekânı olduğunu, ne güzel ifâde etmektedir:

“Ey insanlar!

Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız!

Yaşayan ölür, ölen fenâ bulur, olacak olur. Yağmur yağar, otlar biter; çocuklar doğar, anaların babaların yerini tutar. Sonra hepsi mahvolur gider. Vukuâtın ardı arkası kesilmez; hepsi birbirini tâkip eder.

Dikkat edin, söylediklerime kulak verin! Gökten haber var; yerde ibret alacak şeyler var! Yer­yü­zü se­ril­miş bir dö­şek, gök­yü­zü yük­sek bir ta­van. Yıldızlar yürür, denizler durur. Gelen kalmaz, giden gelmez. Aca­bâ var­dık­la­rı yer­den memnun ol­duk­la­rı için mi ora­da ka­lı­yor­lar; yok­sa alı­ko­nu­lup da uy­ku­ya mı da­lı­yor­lar...

Yemin ederim, Allâh’ın indinde bir din var ki, şimdi bulunduğunuz dinden daha sevgilidir.

Ve Allâh’ın gelecek bir Peygamber’i var ki, gelmesi pek yakındır. O’nun gölgesi başınızın üzerine düştü. Ne mutlu o kimseye ki, O’na îmân edip de, O dahî ona hidâyet eyleye! Vay o bedbahta ki, O’na isyan ve muhâlefet eyleye!

Yazıklar olsun ömürlerini gaflet içinde geçiren ümmetlere!

Ey insanlar!

Gafletten sakının! Her şey fânîdir, ancak Cenâb-ı Hak Bâkî’dir. Birdir, şerîk ve nazîri (ortağı ve benzeri) yoktur. İbadet edilecek, yalnız O’dur. O doğmamış ve doğurmamıştır.

Evvel gelip geçenlerde bizler için ibretler çoktur.

Ey İyâd kabîle­si! Ha­ni ba­ba­la­rı­nız ve de­de­le­ri­niz? Ha­ni mü­zey­yen kâ­şâ­ne­ler ve taş­tan hâ­ne­ler ya­pan Âd ve Se­mûd? Ha­ni dün­ya var­lı­ğı­na mağ­rur olup da kav­mi­ne hi­tâ­ben; «Ben si­zin en bü­yük Rab­bi­ni­zim.» di­yen Fi­ra­vun ve Nem­rud?

Bu yer, on­la­rı de­ğir­me­nin­de öğüt­tü, toz et­ti. Ke­mik­le­ri bi­le çü­rü­yüp da­ğıl­dı. Ev­le­ri de yı­kı­lıp ıs­sız kal­dı. Yer­le­ri­ni şim­di kö­pek­ler şen­len­di­ri­yor. Sa­kın on­lar gi­bi gaf­let et­me­yin. On­la­rın yo­lu­ndan git­me­yin. Her şey fâ­nî, an­cak Ce­nâb-ı Hak Bâ­kî’­dir.

Ölüm ırmağının girecek yerleri var, ama çıkacak yeri yok!.. Küçük büyük herkes göçüp gidiyor. Herkese olan bana da ola­caktır.” (Beyhakî, Kitâbü’z-Zühd, II, 264; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 234-241; Heysemî, IX, 418)

Velhâsıl dünyada bir misafir olarak bulunduğumuzu, ömür senedinin vâdesinin meçhul bir günde dolacağını, esas ve ebedî hayatın âhiret hayatı olduğunu aslâ unutmamak ve o sonsuz yolculuk için hazırlık yapmak îcâb eder.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönül Yolculuğu, Erkam Yayınları