Kutub, Kutbü’l-Aktâb, Gavs ve Gavs-ı A’zam Gibi Kavramlar Ne Demektir?
Kutub, kutbü’l-aktâb, gavs ve gavs-i a’zam gibi kavramlar ne de-mektir?
Kutub: Lügatte değirmen taşının ortasında bulunan iğe verilen addır. Tasavvuf ıstılâhında ibâdet ve ahlâk konularında en üstün kişi anlamınadır. Tevekkül ve teslîmiyet kutbu gibi. Kutub bâzen en büyük velî ve ricâlin başı, Allah’ın izniyle kâinâtta tasarruf sâhibi kişi demektir. Bu anlamda her devirde kutub bir tanedir. Hz. Peygamber (s.a.) için kutub denildiği de vâriddir.
Kutbü’l-aktâb: Kutuplar kutbu, baş kutub demektir. Genellikle tarîkat pîrleri hakkında kullanılır bir tâbirdir. İbn Arabî bu kavramı “hakîkat-i Muhammediye” anlamında kullanmıştır.[1]
Gavs: Darda kalındığında kendisine ilticâ ve istimdâd edilen kutup demektir. Gavs kelimesinde ilticâ edildiğinde yardımcı olan mânâsı vardır. Ancak tasarruf sâdece Allah’a âid olduğuna göre, tasavvuf erbâbının bu tür istimdâdlarda talebleri ölü ya da diri şahısların kendilerinden değil, doğrudan Allah Teâlâ’dandır. Çünkü gerçek tevhîd ehli diriden bir şey istediği zaman da talebini Allah’tan murâd eder. Alanın ve verenin sâdece o olduğuna inanarak tevekkül eder. Muvahhid bir müminin inancına göre fâil-i Mutlak Allah Teâlâ’dır.
Gavs-i a’zam: Kâdiriye tarîkatı pîri olan Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin sıfatıdır. Genellikle bu kavramla sâdece o kasdedilir. Eğer bir başkası için kullanılırsa yanına isminin de zikredilmesi hâlinde Abdülkâdir Geylânî’nin kasdedilmediği anlaşılır.
[1]. Suad el-Hakîm, İbnü’l-Arabî Sözlüğü, trc: Ekrem Demirli, İstanbul 2005, s. 434.
Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları