“La İlahe İlla Ente Sübhaneke İnni Küntü Minezzalimin” Duası

Hz. Yunus'un (a.s.) balığın karnında iken okuduğu dua ile ilgili hadis ve duanın fazileti.

ذُو النُّونِ (Zünnûn), “Balık sahibi” mânasında olup Yûnus peygamberin lakabıdır. Ona bu lakap kendisini balık yuttuğu için verilmiştir. Şöyle ki:

Yûnus (a.s.) uzun bir zaman kavmini dine dâvet etmiş, fakat artık iman etmeyeceklerine kanaat getirerek öfkeli bir halde, onların başına inecek musibetten kendini kurtarmak için onları terk edip gitmişti. Başka bir rivayete göre kavmine, iman etmedikleri takdirde ilâhî bir azaba uğrayacaklarını bildirmiş, ancak onlar tevbe edip imana geldikleri için bu azap tahakkuk etmemişti. Onların imana geldiğinden habersiz olan Hz. Yûnus, haber verdiği azabın vaktinde tahakkuk etmediğini görünce kendisinin alay mevzuu olacağını düşünerek kızgın bir halde ayrılıp gitmişti. Bir gemi yolculuğunda, fazla yükten gemi batmak üzere iken, yükünü hafifleterek gemiyi kurtarmak için çekilen kur‘a sonucu denize atlamak zorunda kaldı. Onu büyük bir balık yuttu. İşte bu balığın karnında iken:

Türkçe Okunuşu: “…Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).”

Anlamı: “Senden başka ilâh yoktur. Sen her türlü noksanlıktan, eşi-ortağı olmaktan uzaksın. Şüphesiz ben kendine yazık edenlerden oldum” (Enbiyâ 21/87) niyâzında bulunmuştu.

Eğer o, böylece tesbih edenlerden olmasaydı, insanların yeniden diriltilecekleri kıyâmet gününe kadar balığın karnında kalacaktı. Fakat tesbih, tevbe ve duaya sarıldı. Allah Teâlâ da duasına icâbetle onu hem balığın karnından, hem de suçluluk duygusuyla rûhunu saran gam ve kederden kurtardı. (bk. Sâffât 37/139-148; Kalem 68/50)

“LÂ İLÂHE İLLÂ ENTE SUBHÂNEKE İNNÎ KUNTU MİNEZZÂLİMÎN” DUASI İLE İLGİLİ HADİS

Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurur:

“Yûnus’un balığın karnındaki duası لَۤا اِلٰهَ اِلَّۤا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ şeklinde idi. Sıkıntıya düşmüş ve başı belâya  düçâr olmuş hangi müslüman bu duayı yaparsa,  Allah Teâlâ mutlaka onun duasını kabul buyurur.” (Tirmizî, Deavât 81; Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 170)

“LÂ İLÂHE İLLÂ ENTE SUBHÂNEKE İNNÎ KUNTU MİNEZZÂLİMÎN” DUASI DİNLE

İslam ve İhsan

HZ. YUNUS’UN (A.S.) HAYATI

Hz. Yunus’un (a.s.) Hayatı

SIKINTIDAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUALAR

Sıkıntıdan Kurtulmak İçin Okunacak Dualar

HÂCET NAMAZI NASIL KILINIR?

Hâcet Namazı Nasıl Kılınır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Ömrün hangi çağında olursa olsun,
    ruh, bedenden göç etmeye dursun;
    muhakkak içten gelen şuurlu tevbelerin halvetine; Cenab-ı Rabbul Alemin davet buyursun.
    İnşallah:
    İnşallah…

    ALLAH IM SİZDEN RAZI OLSUN DUA EDELİM BİRBİRİMİZE LÜTFEN OLURMU

    • Allah sizlerden hepinizden okyanuslar ve dağlar ağırlığınca razı olsun
      Kendi düşen ağlamaz diyorlar fakat ben kendi halime çok üzülüyorum
      Benim gerçekten herkesin xuasına ihtiyacım var

    Allah razı olsun..

    Çok kıymetli bir dua Allah razı olsun paylaşımınız için

    Ne güzel bir duadır

    Sa.çok güzel hazırlamışsınız
    Telefonuma indirdim.
    Allah razı olsun.
    Evlatlarımızın dini mübin ile şereflenmesi için dua buyrun.
    Selam ve dua ile

    Selamun aleyküm, özellikle geçtiğimiz bu zor günlerde bol bol okuyalım inşallah. Rabbim yardımcımız olsun amin..

    Cok guzel yazmisiniz Allah sizden razi olsun

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.