Leyl Suresi 9. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Leyl Suresi 9. ayeti ne anlatıyor? Leyl Suresi 9. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Leyl Suresi 9. Ayetinin Arapçası:

وَكَذَّبَ بِالْحُسْنٰىۙ

Leyl Suresi 9. Ayetinin Meali (Anlamı):

O en güzel söz olan kelime-i tevhidi yalanlar ve gereğini yapmaktan yüz çevirirse,

Leyl Suresi 9. Ayetinin Tefsiri:

Birinci gruptaki insanın tam zıddı olarak bu gruptaki insanın da üç belirgin vasfı öne çıkarılır. Her biri onun kötülüğünü resmeder:

    O insan cimridir. Malını harcanması gereken yerde harcamaz. Ya biriktirir yığar, veya sorumsuzca nefsânî yollarda harcar. Onu Allah için hayırlı yollarda kullanmaz.

    müstağnîdir. Kendisinin artık kimseye ihtiyacı olmadığını sanır. Özellikle Allah’a, O’nun rızâsına, vereceği sevaba ihtiyacı olmadığını düşünür. Allah’ı hatırına getirmez. Yaptığı işlerden Allah’ın hoşnut olup olmadığına aldırmaz. Sadece dünyadaki maddi menfaati için uğraşır durur. Bütün gayretini bu maksat için sarf eder. Kendinin zengin olduğunu, doyuma eriştiğini, en güzel sonucu peşinen bulduğunu, ilerisi için hiçbir ihtiyacı kalmadığını, artık günahlardan korunmak gibi bir derdinin bulunmadığını sanır.  Geleceği, âhireti hiç hesaba katmadan malıyla, dünya lezzetleriyle itminân bulur. Âhiret nimetlerine ihtiyacı kalmadığını zanneder.

Şu âyet-i kerîme onun bu gaflet haline ne güzel anlatır:

“Mahşer günü huzurumuza çıkacaklarını hiç hesaba katmayan, dünya hayatını âhirete tercih ederek nihâî mutluluk, tatmin ve huzuru onda arayan ve hem kevnî hem de kavlî âyetlerimize büsbütün ilgisiz kalanlar var ya, kazandıkları günahlar yüzünden onların varacağı yer cehennemdir.” (Yûnus 10/7-8)

    O, “en güzeli” yalanlar. Kur’ân-ı Kerîm’in ve Peygamber (s.a.s.)’in haber verdiği itikat, ibâdet, muâmelât ve ahlâk ile ilgili ne kadar güzel haberler, esaslar varsa hepsini yalan sayar. İyilerin, iyilik yapanların cennete gideceğine, asıl mükâfatlarını orada alacaklarına inanmaz. Hâsılı Allah’a ve âhirete imanı yoktur.

Bu tip insanlara va’dedilen de “en zor olanın kolaylaştırılması”dır. İnanmadığı için ibâdetleri, güzel işleri yapmak ona zor gelir. Bunların yapmaktan hoşlanmaz. Buna mukâbil günahları işlemek kolaylaşır. Kötü işleri yapmaktan zevk alır. Kötüyü iyi sanır. Şehvetleri gözünde süslü hale gelir. Böyle yapa yapa alçalır. Sonunda ölüp kabir çukuruna, oradan da cehennem çukuruna yuvarlandığı vakit, o çok değer verdiği malı mülkü kendisine hiçbir fayda sağlamaz. Şu âyet-i kerîmeler bu tip kimselerin hâline ışık tutar:

“…Allah kimi de sapıklığa düşürmek isterse, onun göğsünü göğe yükseliyormuşçasına dar ve sıkıntılı yapar. Allah, iman etmeyenlerin başına böyle belâ ve sıkıntılar yağdırır.” (En‘âm 6/125)

“Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Doğrusu namaz çok ağır ve çetin bir iştir. Ancak o, Allah’a duyduğu derin saygıdan kalbi ürperenlere ağır gelmez.” (Bakara 2/46)

İnsanları bekleyen böylesine değişmesi imkansız gerçek bir sonuç olduğu içindir ki Cenab-ı Hak, onlara doğru yolu göstermeyi üzerine alıyor:

Leyl Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Leyl Suresi 9. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...