Lisesli Gençlerden Mayın Arama Robotu

Adıyaman'da meslek lisesi öğrencileri, 3 aylık çalışmanın ardından öğretmenlerinin yardımıyla mayın arama robotu geliştirdi.

Adıyaman Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi makine bölümünde öğrenim gören 20 öğrenci tarafından, 3 aylık çalışmanın ardından geliştirilen "Örümcek Robot", engebeli ve zorlu arazilerde ilerleyebiliyor.

Arama kurtarma faaliyetleri ile askeri güvenlik çalışmalarında kullanılabilecek robot, 5-20 kilometre hızla ilerleyebiliyor ve operatörüyle birlikte yaklaşık 200 kilogram yük taşıyabiliyor.

Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi makine öğretmeni Mustafa Ünal yaptığı açıklamada, projede 20 öğrencinin görev aldığını, 3 aylık çalışmanın ardından ortaya çıkan robotun, uzaktan kumanda ile insansız bir şekilde mayınlı arazide kullanılabileceğini söyledi.

Robottan askeri araştırmalarda rahatlıkla faydalanılabilineceğini vurgulayan Ünal, şunları kaydetti:

  • "Robotumuzu ileriki zamanlarda geliştirmeye çalışacağız. Bizim tasarımımız şu anda çok basit halde. Üzerine robot kollar, termal kamera, yer altı arama dedektörleri, uzaklık sensörleri yerleştirilirse çok fonksiyonel yardımcı bir araç haline gelebilir. Askeri araştırmalarda kullanılabilir. Deneme çalışmalarını başarıyla gerçekleştirdik. Daha da geliştirmek için bilgisayar öğretmenlerimizle çalışma yapıyoruz."

Ünal, mayınlı arazilere insan göndermek yerine örümcek robotun kullanılabileceğini belirterek, "Bu örümcek robot, mayınlı arazilerde kullanılabilir. Böylelikle insan canına zarar gelmemiş olur. 'Örümcek Robot' adını verdiğimiz robot, operatörüyle birlikte, 200 kilogram yük taşıyabiliyor. Ayrıca robotla fiziksel engellilerin merdivenlerden kolay çıkması ve yolda robot eşliğinde rahat yürüyebilmelerine olanak sağlanabilir. Arazide bir yerden bir yere ulaşmalarında kullanılabilir. İleride bu yönde de çalışmalar yapmak istiyoruz." diye konuştu.

Kaynak: yenisafak.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.