Liyakat Nedir?
Liyakat: Lâyık olma, uygun bulunma, yararlılık, değerlilik, ehliyet, iktidar anlamlarına gelmektedir.
LİYAKAT KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Huneynʼden sonra umre için geldiği Mekkeʼden ayrılmadan önce, şehri idâre etmek ve müslümanların hac işlerini düzenlemek üzere, Attâb bin Esîdʼi vâli tâyin etti. Daha önce Huneyn Savaşıʼna çıkarken de onu Mekkeʼde vâli olarak vazifelendirmişti. (İbn-i Hişâm, IV, 69, 148) Attâb -radıyallâhu anh-, o esnâda henüz yirmi yaşlarındaydı.301 Hâlbuki orada yaşlı ve fazîlet sahibi insanlar vardı. Bu hâdiseden anlaşıldığına göre, mevki ve makam; liyakat ve kâbiliyet sahibi, yani sâlih, bilgili, faziletli, verâ ve takvâ ehli kimselere verilmelidir.
*****
On iki madde hâlinde tasnif edilen bu edeb ve ölçüler, hizmet insanı için elzem olan zâhir ve bâtın, ilim ve irfan, akıl ve gönül, dünya ve âhiret gibi maddî ve mânevî sahayı oluşturan iki taraflı olgunluğu ihtivâ etmektedir. Gâyemiz, kulu yücelere ve sonsuz güzelliklere ulaştırmaya namzet olan kimselerin iki kanatlı kuş
misâli yetişmiş ve kemâle ermiş seçkin, keyfiyetli ve liyakatli şahsiyetler olmasıdır...
*****
Gereğini îfâ edebilecek imkân ve liyakat sâhibi kimselerin vakıf hizmetlerinden uzak kalmaları, büyük bir vebâldir. Burada korkmaktan maksad, bu müesseselerden istifâde edenlerin haklarının dikkatli tevzî edilmesi ve vakıf mallarının liyâkatle korunmasıdır. Çünkü vakıf, mülkiyeti Allâh Teâlâ’ya, faydası ümmetin muhtaçlarına âit olan menkul veya gayr-i menkullerdir. Yâni vakfedilen mal, sâhibinin mülkiyetinden
çıkar, satılmaz, bağışlanmaz ve vâris olunmaz. Bunların maksadına uygun kullanılmaları husûsundaki ciddiyetin dâimâ hatırda tutulması için, umûmiyetle vakıfnâmelerin başında veya sonunda hem hayır duâ, hem de bedduâlar bulunur. Hayır duâ, vakfa hizmette kusur etmeyenler içindir.
*****
Allâh’ım! Bizlere verdiğin emânetlerin hakkını liyakatle edâ etmeyi ve Yaratan’dan dolayı yaratılanlara hizmet eden “vakıf insan”lardan olabilmeyi nasîb eyle!
YORUMLAR