Lokman Hekim Hazretleri’nden Hikmetli Sözler ve Tavsiyeler

Lokman Hazretleri’nden hikmetli sözler ve tavsiyeler...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur: “Din, nasihattir.” (Müslim, Îmân, 95)

Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa muhteşem ikrâmı, ebedî ve mükemmel mûcizesi olan Kur’ân-ı Kerim; baştan sona hikmettir, öğüttür, nasihattir, ibret dolu kıssa ve bin bir hissedir.

Başta sahâbî efendilerimiz olmak üzere, bütün Hak dostları Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in zamana yayılmış zirve mâhiyette, müstesnâ talebeleridir.

LOKMAN HAZRETLERİ’NDEN HİKMETLİ SÖZLER VE TAVSİYELER

«Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez. Yürüyüşünde tabiî ol, sesini alçalt!

Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.» (Lokmân, 18-19)

SEKİZ ÖĞÜT

Pek çok enbiyâ -aleyhimüsselâm-’a hizmet ettim. Kelâmlarından sekiz sözü hulâsa olarak seçtim. Eğer dikkatli olur da, bu sekiz hasletle amel edersen, kurtuluşa erersin:

  1. Namazda iken kalbini,
  2. İnsanların arasında iken dilini,
  3. Sofrada elini,
  4. Başkasının evinde iken de gözünü muhafaza et.

Şu iki şeyi dâimâ hatırla:

Allâh’ı ve

–Ölümü!

Şu iki şeyi de dâimâ unut:

–Sana yapılan fenalıkları.

–Yaptığın hayır ve iyilikleri.

BOĞULMAMAK İÇİN...

–Ey oğlum!

  • Dünya derin bir deniz gibidir.

Çoğu insan orada boğulmuştur.

  • Takvâ gemin,
  • Îman yükün,
  • Tevekkül hâlin,
  • Sâlih amel azığın olsun!

Kurtulursan Allah Teâlâ’nın rahmetiyle,

Boğulursan günahın sebebiyledir.

(Beyhakî, ez-Zühdü’l-Kebîr, Beyrut 1996, s. 139, no: 269)

TAKVÂ

–Ey oğlum!

  • Takvâyı kendin için âhiret sermâyesi edin!

Çünkü;

  • Takvâ, mal ve mülk ile olmayan bir ticarettir!

–Ey oğlum!

  • Horoz senden daha akıllı olmasın!

O her sabah, zikir ve tesbih ediyor,

Sen ise uyuyorsun!

  • Mide dolarsa;

Tefekkür uykuya dalar.

Âzâlar da ibâdetten geri kalır!

MUVÂZENE

–Ey oğlum!

  • Dünyadan yetecek kadar al, ona kapılma, aksi hâlde bu, âhiretine zarar verir.
  • Dünyadan tamamen de el etek çekme, yoksa insanlara yük olursun.
  • Oruç tut, bu, şehvetini kırar. Ancak seni namazdan alıkoyacak kadar da çok oruç tutma!
  • Çünkü Allah katında namaz, oruçtan daha büyüktür...
    (Beyhakî, ez-Zühdü’l-Kebîr, s. 84, no: 91)

SEÇME ARKADAŞLAR

–Ey oğlum!

Öyle arkadaş seç ki;

  • Ayrıldığınız zaman, ne sen onları, ne de onlar seni dillerine dolasınlar!
  • Dostlarını koru! Yakınlarını ziyaret et!
  • İyilerin hizmetinde bulun;

Fakat;

  • Kötülerle dostluk kurma!
  • Günahlar dışında, arkadaşlarına muvâfakat eyle!

–Ey oğlum!

İyiliği, ondan anlayana yap!

Nitekim;

Koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi,

İyi ile kötü arasında da dostluk olmaz.

  • Çekişmeyi seven, hakarete uğrar;
  • Kötülük olan yerlere giden, töhmet altında kalır;
  • Kötülüğe yaklaşan, kendini kurtaramaz;
  • Dilini tutmayan pişman olur.

–Yavrucuğum!

 Taş da taşıdım demir de!

Ancak kötü komşudan daha ağır bir şey görmedim! (Ahmed, ez-Zühd, s. 86, no: 533)

SÜKÛTUN KIYMETİ

–Yavrucuğum!

  • Sükût ettiğim için asla pişman olmadım.

Söz gümüşse sükût altındır.

(Ahmed, ez-Zühd, s. 44, no: 272)

  • Sükût, hikmettir, ancak yapanı az bulunur.

(Ahmed, ez-Zühd, s. 88, no: 545)

NÂDANLAR

–Ey oğlum!

Anlayışsız kimseye bir meseleyi anlatmak, ağır bir kayayı yerinden oynatmaktan daha zordur.

–Ey oğlum!

  • Câhili bir yere elçi olarak gönderme!

Eğer akıllı ve hikmet sahibi birini bulamazsan, kendin git!

VAR DEMEDEN ÖNCE...

–Ey oğlum!

Üç şey, üç şeyle bilinir:

–Hilim gazap ânında,

–Şecaat harp meydanında,

Kardeşlik ise ihtiyaç ânında.

KENDİNDEN BAŞLA!..

–Ey oğlum!

  • Emin bir kimse ol ki, zengin olasın.
  • Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu hâlde insanlara, Allah’tan korkuyormuş gibi görünme.
  • Kendini unutup da insanlara iyiliği emretme!

Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği hâlde kendisi yanarak tükenen muma benzer!

–Ey oğlum!

Küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün!

  • Küçük işleri umursamazlık etme!

Çünkü;

Küçük, yarın büyüğe dönüşür.

RÂZI OL!..

–Ey oğlum!

  • Gönlünü kederlerle ve
    üzüntülerle meşgul etme!
  • Aç gözlülükten sakın!
  • Takdîre rızâ göster.
  • Allah tarafından sana verilene kanaat et ki;

Hayatın güzelleşsin,

Gönlün sürurla dolsun ve

Hayattan zevk alasın.

HAYAT KISA, ÂHİRET YAKIN...

–Ey oğlum! Cenâzelere katıl!

Çünkü;

  • Cenâze, sana âhireti hatırlatır.

Haram ve günahlar ise, senin dünyaya karşı meylini artırır.

–Yavrucuğum!

  • Va‘dedildikleri şeyler insanlara doğru hızla geliyor. Onlar âhirete doğru koşarak gidiyorlar. Dünya onlardan ayrılmak için arkasını dönmüş gidiyor, âhiret ise onlara doğru dönmüş geliyor.

Şüphesiz ki;

Kendisine doğru gittiğin diyar, içinden çıkıp ayrıldığın diyardan sana daha yakındır. (Beyhakî, ez-Zühdü’l-Kebîr, s. 201, no: 501)

LOKMAN’A SORDULAR:

–Efendim, hastalarımıza neler yedirelim? Ne tavsiye buyurursunuz?

–Hastalarınıza acı söz ve kalp kırıcı bir ifade yedirmeyin de, ondan başka ne yedirirseniz zararı olmaz inşâallah...

‒İnsanların en şerlisi kimdir?

‒İnsanların kendisini kötü işler yaparken görmesine aldırmayan kimsedir. (Ahmed, ez-Zühd, s. 44, no: 275)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Asr-ı Saâdetten Günümüze HİDÂYET REHBERLERİ, Yüzakı Yayıncılık

İslam ve İhsan

LOKMAN HEKÎM (A.S.) KİMDİR?

Lokman Hekîm (a.s.) Kimdir?

LOKMAN ALEYHİSSELAM’IN HAYATINDAN İBRETLER VE HİKMETLER

Lokman Aleyhisselam’ın Hayatından İbretler ve Hikmetler

LOKMAN HEKİM HİKMETİ NASIL ÖĞRENDİ?

Lokman Hekim Hikmeti Nasıl Öğrendi?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.