M. Bâkî Billâh -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri’nden Hikmetli Sözler ve Tavsiyeler

M. Bâkî Billâh -rahmetullâhi aleyh- Hazretleri’nden hikmetli sözler ve tavsiyeler...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur: “Din, nasihattir.” (Müslim, Îmân, 95)

Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa muhteşem ikrâmı, ebedî ve mükemmel mûcizesi olan Kur’ân-ı Kerim; baştan sona hikmettir, öğüttür, nasihattir, ibret dolu kıssa ve bin bir hissedir.

Başta sahâbî efendilerimiz olmak üzere, bütün Hak dostları Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in zamana yayılmış zirve mâhiyette, müstesnâ talebeleridir.

Altından kalkamayacağını anladığın mevzuları Allâh’a ve Rasûlü’ne havale et!

  • Allâh’a havale, O’nun Kitâbı’na;
  • Rasûlü’ne havale de O’nun Sünneti’ne müracaat etmek demektir.

“Boynuna ağır yük yüklenmiş bir kuş düşün;
bu kuş hiç uçabilir mi?!.

  • Bunun gibi;

Sâlikte de dünyaya bağlılık çoksa, o da Allâh’a doğru kanat açamaz ve talep vâdisine adım atamaz!”

(Ârif Rîvgerî, Ârifnâme, s. 6)

BÂKÎ BİLLÂH HAZRETLERİ’NDEN HİKMETLİ SÖZLER VE TAVSİYELER

Özü, Kur’ân-ı Kerîm’in emirlerinden ve Sünnet-i Seniyye’nin düsturlarından meydana gelmeyen bir tasavvufî hayat, kişiyi vuslata erdirmez.

YÜKSEK TEVÂZU

Kalp kırıklığı (inkisâr) ve kendini kusurlu görme hâli Bâkî Billâh Hazretleri’ni öylesine istîlâ etmişti ki talebelerinden biri bir hata işlese;

“–Bunlar bizim fena sıfatlarımızın akisleridir. Bizdeki fenalıklar onlara da aksediyor. Onlar ne yapabilir, ellerinden ne gelir ki!” buyurur ve hemen kendi hâlini gözden geçirerek herhangi bir ihmâlinin olup olmadığına bakardı.

FUKARÂYA GÖTÜRÜN!

Muhammed Bâkî Billâh -rahmetullâhi aleyh- insanlara ve hayvanlara karşı çok merhametliydi.

  • Lâhor’da kıtlık olduğu bir devirde kendisine yemek getirenlere;

“–İnsanlar açlıktan can verirken bizim yemek yememiz münasip değildir.” diyerek gelen yiyecekleri fakirlere göndermişti.

(Kişmî, Zübdetü’l-Makāmât, s. 19-21)

ASLANDAN KAÇAR GİBİ!

  • Kalbinde mârifet-i ilâhiyye isteği olmayanlarla sohbet etme, arkadaşlık yapma!
  • İlmini; makam, mevki ve övünmek için vesile edinen âlimlerden, aslandan kaçar gibi kaç!

(Evliyâlar Ansiklopedisi, VIII, 359)

  • Dâimâ abdestli olup helâl yemek çok mühimdir.
  • Gıybet, söz taşımak, mü’mini hor görmek, müslümana düşman olmak, kin tutmak, eli altında olanlara kızmak ve sert davranmak gibi bütün günahlardan sakınmak lâzımdır.

Bizim yolumuzun esâsı budur. Bunlar olmadan yapılan iş, rızâ-yı ilâhîye uygun olmaz. Bu sayılanlarda bir kusur ve ihmâl olursa, hemen tevbe ve istiğfâra sarılarak büyüklerin verdiği vazifelere daha sıkı yapışmalıdır ki;

«...Muhakkak ki iyilikler kötülükleri giderir...» (Hûd, 114) âyet-i kerîmesinin sırrı ortaya çıksın... (Evliyâlar Ansiklopedisi, VIII, 359)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Asr-ı Saâdetten Günümüze HİDÂYET REHBERLERİ, Yüzakı Yayıncılık

İslam ve İhsan

UBEYDULLAH AHRÂR HAZRETLERİ’NDEN HİKMETLİ SÖZLER VE TAVSİYELER

Ubeydullah Ahrâr Hazretleri’nden  Hikmetli Sözler ve Tavsiyeler

MUHAMMED BÂKĪ BİLLÂH HAZRETLERİ KİMDİR?

Muhammed Bâkī Billâh Hazretleri Kimdir?

ALTIN SİLSİLE

Altın Silsile

MUHAMMED BAKĪ BİLLAH HAZRETLERİNİN FAZİLETLERİ

Muhammed Bakī Billah Hazretlerinin Faziletleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.