Macaristan'da Ezan ve Cami Yasağı

Macaristan'ın Asotthalom şehrinde cami ve minare yapımı, ezan okunması, burka ve burkini giyilmesi yasaklandı.

Macar basınında yer alan haberlere göre, Macaristan Jobbik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Laszlo Toroczkai'nin belediye başkanlığını yaptığı Asotthalom kentinde cami ve minare yapımı, ezan okunması, burka ve burkini giyilmesinin yasaklandığı kararı alındı.

"DİĞER BELEDİYELERE DE ÖNCÜ OLACAĞI.."

Gelişmelere ilişkin yaptığı konuşmada Toroczkai, belediye meclisine sundukları teklifin diğer belediyelere örnek olması gerektiğini belirterek, "Dışarıdan gelecek yerleşimcilere ya da herhangi bir şekilde düzen bozucu niyet taşıyanlara karşı kendimizi nasıl korumamız gerektiği konusunda, bu teklifin diğer belediyelere de öncü olacağı düşüncesindeyim." dedi.

İki meclis üyesinin çekimser kaldığı oylamada Toroczkai, kentin yüzyıllardır süre gelen kültürünün korunması amacıyla kararın alındığını söyledi.

"KARAR ANAYASAYA AYKIRI"

Macaristan İslam Cemiyeti Başkanı Zoltan Bolek, Asotthalom Belediye Meclisinin aldığı kararın Macaristan anayasasını ihlal ettiğini belirtti.

Bolek, söz konusu yasak kararının tamamen provokasyon amacı taşıdığını savunarak, "Alınan karar anayasaya aykırı. Çünkü din özgürlüğü hakkını ihlal ediyor. Konu ile ilgili Anayasa Mahkemesine yazdığım mektupta, Belediye Meclisinin aldığı kararın incelenmesini talep ettim. Ayrıca o bölgede bir tane bile Müslüman yaşamamasına rağmen böyle bir kararın alınması provokasyon amaçlıdır." ifadelerini kullandı.

30 BİN MÜSLÜMAN VAR

Yaklaşık 30 bin Müslüman'ın yaşadığı Macaristan'da sürekli açık cami bulunmuyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.