Mahallesine Kurduğu Kütüphaneyle Çocuklara Kitap Sevgisini Aşılıyor

Muğla'da maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimini sürdüremeyen Neriman Gökdere, 50 yaşında liseyi bitirdikten sonra mahallesinde oluşturduğu kütüphaneyle çocukların kitaplara daha kolay erişmelerini ve okuma alışkanlığı kazanmalarını sağlıyor.

Merkez ilçe Menteşe'ye 59 kilometre uzaklıktaki Dağpınar Mahallesi'nde yaşayan 3 çocuk annesi 55 yaşındaki Neriman Gökdere, çok sevmesine rağmen ailesinin maddi imkansızlığı nedeniyle eğitimine devam edemedi.

Çiftçilikle uğraşan Gökdere, çocuklarını büyüttükten sonra açık öğretime kayıt yaptırarak, 50 yaşından sonra lise mezunu oldu.

Çocukluk hayalini gerçekleştiren Gökdere, daha sonra 180 haneli, yaklaşık 400 nüfuslu mahalledeki çocukların okuyabilmesi için kendi imkanlarıyla içerisinde binin üzerinde kitap bulunan "Balgök" isimli kütüphane kurdu.

Beş metrekarelik kütüphanede çocukların eğitimine katkı sağlayan Gökdere, içinde çocukluğundan beri yazdığı şiirlerin yer aldığı "Hayıt kokusu" adını verdiği kitabını da çıkardı.

"Okumayı çok sevdim ama okuyamadım"

Gökdere, okumanın içinde hep bir heves olarak kaldığını söyledi.

Eskiden okula gitmenin masraflı ve zor olduğunu belirten Gökdere, "Babam maddi imkansızlıklar nedeniyle okutamadı. Okuma isteğim hep vardı. Çocuklarım büyüdükten sonra açık öğretimde okumak için imkan olduğunu öğrendim. Başvuru yaparak ortaokuldan devam ettim ve liseyi bitirdim." dedi.

Gökdere, çocukluğundan beri şiir yazdığını ve günlük tuttuğunu dile getirdi.

"7'den 77'ye herkesin okumasını istiyorum"

Gökdere, okumayı çok sevdiğini, bu nedenle de bir kütüphane kurma hayalinin olduğunu kaydetti.

Evinin bir köşesinde hep bir kütüphane olmasını istediğini ifade eden Gökdere, şöyle konuştu:

"Mahallemize kütüphane açmak da hep hayalimdi. Okumayı çok seviyorum. Evimin bir köşesinde küçük bir kütüphane vardı ama daha sonra imkanı olmayanlara da dokunayım, onlara da faydam olsun diye düşünerek burayı açtım. İyi de oldu. Çok kitap getiren, yardımcı olanlar oldu. 7'den 77'ye herkesin okumasını istiyorum. Her yaştan gelen var. Yani ümit ettiğimden daha iyi. Bir kişi de gelse ben mutlu oluyorum. Köyümüzde çocuk sayısı az ama gelen çocuklarımız var. Burayı açalı bir yıl oldu. Not alıyorum. Tahmini 200 kitap alınıp okunmuş ve geri gelmiş. Kütüphanemde şu an binin üzerinde kitap var."

"Babam 'İki çocuğu birden okutamayacağım' dedi"

Gökdere, Dağpınar Mahallesi'nin şehir merkezine en uzak mahallelerden olduğuna dikkati çekti.

Küçükken okula başlayıp devam edemeyince çok üzüldüğünü anlatan Gökdere, "O dönem ağabeyim de okula gidiyordu. Babam 'İki çocuğu birden okutamayacağım' dedi. Bu benim çok zoruma gitti. Üzüldüm yani. Kitabımdaki ilk şiiri de o zaman yazmıştım. Hatta sonunda tarihi yazıyor. Dört kardeşiz. Oğlanlar okudu, kızlar okuyamadı. Ağabeyim ve en küçük oğlan kardeşim okudu. Küçük kardeşim İngilizce öğretmeni, abim de ziraat teknisyeni oldu." diye konuştu.

"Sağ olsun Neriman ablamız bize istediğimiz kitabı veriyor"

Kütüphanenin müdavimlerinden 8. sınıf öğrencisi Öykü Akça da "Neriman teyzenin burayı açması benim için çok güzel oldu. Burada kitaplardan faydalanıyorum. Merkeze gidip kitap alması benim için çok zor oluyordu. Her gün Muğla'ya gidemiyoruz, fırsatımız olmuyor. Sağ olsun Neriman ablamız bize istediğimiz kitabı veriyor. Derslerimiz hakkında da yardımcı oluyor. Ona çok teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Öykü'nün 5. sınıfa giden kardeşi Özgün Akça da kütüphaneden istediği kitabı kolayca aldığını, dersleri ve eğitimi için çok faydalı olduğunu söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.