Mâide Suresi 19. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Mâide Suresi 19. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 19. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Mâide Suresi 19. Ayetinin Arapçası:

يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ قَدْ جَٓاءَكُمْ رَسُولُنَا يُبَيِّنُ لَكُمْ عَلٰى فَتْرَةٍ مِنَ الرُّسُلِ اَنْ تَقُولُوا مَا جَٓاءَنَا مِنْ بَش۪يرٍ وَلَا نَذ۪يرٍۘ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَش۪يرٌ وَنَذ۪يرٌۜ وَاللّٰهُ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ۟

Mâide Suresi 19. Ayetinin Meali (Anlamı):

Ey Ehl-i kitap! Peygamberlerin arasının kesildiği bir zamanda, ileride: “Bize ne bir müjdeci geldi, de bir uyarıcı” demeyesiniz diye size dinî gerçekleri açıklayan elçimiz gelmiş bulunuyor. Gerçekten size hem müjdeleyen hem de uyaran bir peygamber gelmiştir. Allah, her şeye gücü yetendir.

Mâide Suresi 19. Ayetinin Tefsiri:

 اَلْفَتْرَةُ “fetret” kelimesi sözlükte “kesilmek, sakinlik, zayıflık ve gevşeklik” gibi mânalara gelir. Terim olarak ise “iki peygamber arasındaki kesinti süresi”, daha özel anlamda da “Hz. İsa ile Hz. Muhammed (s.a.s.) arasında dinî tebliğ yapılmaksızın geçen süre” için kullanılır. Bu süre kaynaklarda 577 ile 600 arasında değişen rakamlarla ifade edilmektedir. İlâhî vahyin kesintiye uğradığı, yeryüzünün peygamberin nurlu ve diriltici nefesinden mahrum kaldığı bu kadar bir müddetten sonra tekrar dinî hakikatleri açıklamak üzere Hz. Muhammed (s.a.s.) gelmiştir. O, iman edip güzel ameller yapanları cennetle müjdelemiş, inkâr ve kötülük yoluna sapanları da cehennemle uyarmıştır. Böylece ne Ehl-i kitabın ne de bütün insanlığın, “Bize ne bir müjdeci geldi, de bir uyarıcı” (Mâide 5/19) tarzında bir itirazına da açık kapı bırakılmamıştır.

Cenâb-ı Hak, İsrâiloğulları’na olan hatırlatmalarına şöyle devam ediyor:

Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Mâide Suresi 19. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...