Mâide Suresi 4. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mâide Suresi 4. ayeti ne anlatıyor? Mâide Suresi 4. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mâide Suresi 4. Ayetinin Arapçası:
يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَٓا اُحِلَّ لَهُمْۜ قُلْ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۙ وَمَا عَلَّمْتُمْ مِنَ الْجَوَارِحِ مُكَلِّب۪ينَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ اللّٰهُۘ فَكُلُوا مِمَّٓا اَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ وَاذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلَيْهِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ
Mâide Suresi 4. Ayetinin Meali (Anlamı):
Rasûlüm! Senden, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: “Size bütün iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Allah’ın size öğrettiği bilgi ile eğittiğiniz avcı hayvanların, sizin için yakaladıklarını yiyin ve ava gönderirken üzerlerine Allah’ın ismini anın. Allah’a karşı gelmekten sakının; çünkü Allah, hesâbı pek çabuk görendir.
Mâide Suresi 4. Ayetinin Tefsiri:
Dinin
haram kılmadığı, insan aklının ve fıtratının da iyi ve temiz gördüğü bütün
yiyecekler helâldir. Nitekim Peygamber Efendimiz’in özelliklerini anlatan bir
âyet-i kerîmede: “O Peygamber temiz ve hoş olan bütün yiyecek ve içecekleri
onlara helâl, kötü ve pis olan şeyleri ise onlara haram kılmaktadır” (A‘râf
7/157) buyrulur.
Âyette
geçen اَلْجَوَارِحُ (cevârih) kelimesi
bütün yırtıcı ve parçalayıcı hayvanları ifade eden bir kelime olmakla birlikte,
burada avlanmak üzere eğitilmesi mümkün olanları kastedilir. اَلْمُكَلِّبُ (mükellib), yırtıcı hayvanları eğiten ve
onlara av peşinde gitmeyi öğreten kimse demektir. Bu kelimenin köpek mânasına
gelen “kelb”den türetilmesi, köpeğin eğitilmeye en müsait hayvan olmasındandır.
Buna göre kara hayvanlarından pars, kaplan ve köpek; kuşlardan da doğan,
kartal, şahin, atmaca ve akbaba gibi yırtıcı hayvanların, eğitildikleri
takdirde, yakaladıkları avların eti helâldir. Bu maksatla eğitilmiş olan
hayvanların beslenmesi ve alınıp satılması da helâldir. Âyetin “ava
gönderirken üzerlerine Allah’ın ismini anın” (Mâide 5/4) kısmı, eğitilmiş
hayvanın av üzerine salıverilirken besmele çekilmesi yani بِسْمِ اللّٰهِ (bismillah) denilmesinin gerekliliğini
ifade eder. Bu sebeple Hanefi mezhebine göre besmele çekilmeden salıverilen
hayvanın yakaladığı avın eti helâl değildir. Nitekim bu hususta Ebû Sa‘lebe (r.a.) şöyle bir hâdise nakleder:
Peygamber
Efendimiz (s.a.v.)’e: “Ya Nebiyyallah! Ben Ehl-i kitap arasında yaşıyorum.
Onların kaplarından yemek yememiz câiz midir? Bazan arazide ok atarak, bazan de
eğitilmiş veya eğitilmemiş köpeğimle avlanıyorum. Bunlardan hangisini
yiyebilirim?” dedim. Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Ehl-i kitabın kaplarından başka
kap bulursanız onların kaplarından yemeyin. Ama başka kap bulamazsanız,
yıkadıktan sonra onlarda yemek yiyebilirsiniz. Okunla avladığına gelince,
atarken “bismillah” dediysen yiyebilirsin. Avın peşine gönderirken Allah’ın
adını andıysan eğitilmiş köpeğin tuttuğunu da yiyebilirsin. Eğitilmemiş köpeğin
yakaladığına gelince onu boğazlamaya yetişebildiğin takdirde yiyebilirsin.” (Buhârî, Zebâih 4; Müslim, Sayd 8)
Ehl-i kitabın kestikleri etleri ve pişirdikleri
yemekleri yemek ve kadınlarıyla evlenmek konusunu açıklamak üzere buyruluyor
ki:
Mâide Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mâide Suresi 4. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...