Maide Suresinin 109. Ayeti Ne Anlatıyor?
Mâide suresinin 109. ayetinde ne anlatılıyor? Hesap gününü bildiren ayet, Mâide suresinin 109. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Ayet-i kerimede buyrulur:
يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُوبِ
Allah’ın, peygamberleri toplayıp “siz(den sonra davetiniz)e ne derece uyuldu?” diyeceği, onların da, “Bizim hiçbir bilgimiz yok. Gaybleri hakkıyla bilen ancak sensin” diyecekleri günü hatırlayın. (Mâide, 5/109)
HESAP VE CEZA GÜNÜNÜN BÜYÜKLÜĞÜ
Bilgi:
Dünya hayatı, vakti geldiğinde sona erecek, kıyametin kopuşuyla birlikte hesap ve büyük mahkeme başlayacaktır. İnsanlar, Allah’a imandan, itaat ve kulluk görevlerinden sorguya çekileceklerdir. En ufak iyilik ve kötülük karşılığını bulacak, kimseye en ufak bir haksızlık olmayacaktır. Mutlak adalet büyük mahkemede kıyamet koptuktan sonra gerçekleşecektir. O anın da tek ve mutlak hâkimi yalnız Allah’tır.
Allah’ın yüceliği ve kıyamet gününün dehşeti karşısında Allah’ın peygamberleri dahi, ‘ey Rabbimiz ancak sen bilirsin, bizim ilmimiz seninkinin yanında bir hiçtir’ diyeceklerdir.
Mesaj:
Kıyamet ve hesap haktır; bu hesap için hazırlık yapmak gerekir.
Kelime Dağarcığı:
Allâm: Çok bilen, iyi bilen.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- Allah kıyâmet günü peygamberleri toplayacak ve: “Tebliğinize karşılık ümmetlerinizden nasıl bir mukâbele gördünüz?” buyuracak, onlar da: “Bizim bu hususta hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz bütün gizlilikleri hakkiyle bilen ancak sensin” diyecekler.
Kıyamet günü korkunç ve dehşetli bir gündür. O gün bütün insanlarla beraber peygamberler de sorguya çekilecektir. Tebliğ vazifelerini tam olarak îfa edip etmediklerinden ve ümmetlerinin kendilerine nasıl bir mukabelede bulunduğundan hesap vereceklerdir. Nitekim bir başka âyette şöyle buyrulur: “Biz elbette kendilerine peygamber gönderilenleri de sorguya çekeceğiz, gönderilen peygamberleri de mutlaka sorguya çekeceğiz.” (A ‘râf 7/6)
Onlar, Cenâb-ı Hakk’ın “Tebliğinize karşılık ümmetlerinizden nasıl bir mukâbele gördünüz?” hitabına, “Bizim bu hususta hiçbir bilgimiz yoktur. Şüphesiz bütün gizlilikleri hakkiyle bilen ancak sensin” (Mâide 5/109) diyerek, kıyamet gününün dehşeti karşısında titreyip işi Allah’a havale edecekler, şefaat etmek şöyle dursun belki kapalı bir şekilde bir çeşit şikayet bile edeceklerdir. O günde “Allah size yaptığınız her şeyi bir bir haber verecektir” (Mâide 5/105) âyetinin sırrı bütün dehşetiyle ortaya çıkacaktır.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com