Maide Suresinin 16. Ayeti Ne Anlatıyor?

KUR’ÂNIMIZ

Mâide suresinin 16. ayetinde ne anlatılıyor? Allah’ın inananları selamet yollarına ilettiğini bildiren âyet; Mâide suresinin 16. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Ayet-i kerimede buyrulur:

ِ يَهْد۪ي بِهِ اللّٰهُ مَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَهُ سُبُلَ السَّلَامِ وَيُخْرِجُهُمْ مِنَ الظُّلُمَاتِ اِلَى النُّورِ بِاِذْنِه۪ وَيَهْد۪يهِمْ اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍ

Allah, kendisinin izniyle rızasını arayanları o kitapla selamet yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir. (Mâide, 5/16)

ALLAH, İNANANLARI SELAMET YOLLARINA İLETİR

Bilgi:

Tarihte insanlar kendilerine gönderilen ilahî kitapları ihmal etmiş, bir kısmını da değiştirip bozmuşlardı. Nihayet Yüce Allah Kur’an’ı gönderdi. Bu ayet, Kur’an’ın insanlara yönelik rehberliğinden ve işlevinden söz etmektedir.

Kur’an, nura ve aydınlığa, doğru yola iletir. Müslüman için en büyük kazanç Allah’ın hoşnutluğunu kazanmaktır. Bunun yolu ise Kur’an ve Sünnete uygun yaşamaktır. Ne mutlu Rabbinin rızasını önceleyenlere ve inkârcılıktan kendini koruyup imanla aydınlananlara!

Mesaj:

  1. Selamet Allah’ın rızasındadır.
  2. Hidayet için gayret gösterene, Allah da yardım eder.

Kelime Dağarcığı:

Rıdvân: Rıza, hoşnutluk, memnun olma; Allah’ın, kulundan razı olması.

Selamet: Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, güvende olma durumu; esenlik.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Ey Ehl-i kitap! Tevrat ve İncil’de olup da gizlediğiniz pek çok şeyi size açıklayan, pek çoğunu da yüzünüze vurmayan Peygamberimiz geldi. Gerçekten size Allah’tan bir nûr ve gerçeği açıkça gösteren bir kitap geldi.
  2. Allah, o nûr ve kitap vasıtasıyla rızâsını arayanları ebedî huzur ve kurtuluş yollarına iletir; onları sadece kendi izniyle küfür ve günah karanlıklarından iman aydınlığına çıkarır ve onları dosdoğru yola ulaştırır.

Yahudiler, Tevrat’taki Hz. Muhammed (s.a.s.)’e iman, recm âyeti, cumartesi yasağını çiğnediklerinden ötürü maymunlara çevrilen bedbahtların kıssası gibi hususları; Hristiyanlar da İncil’deki Hz. İsa’dan sonra Ahmet isminde bir peygamberin geleceği yönündeki müjdeyi gizliyorlardı. Bu sebeple onlara Kur’ân-ı Kerîm’de çok şiddetli ikazlar yapıldığı görülmektedir. (bk. Bakara 2/159, 174) İşte Allah Resûlü (s.a.s.), kendine indirilen Kur’ân-ı Kerîm sayesinde onların kitaplarında olduğu halde gizledikleri pek çok hususu açıklığa kavuşturmuştur. Bunlar, açıklanması zaruri olan dinî esasları içermektedir. Bir kısım gizledikleri şeyler de var ki bunlar açıklanması zaruri olan dinî esaslarla alakalı olmadığından, daha fazla rezil rüsvâ olmamaları için Peygamber (s.a.s.) Efendimiz bunları yüzlerine vurmamış, açıklamadan geçivermiştir.

15. âyette geçen “Allah’tan bir nûr”dan maksat Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’dir. Nitekim bir başka âyette “Ey Peygamber! Şüphesiz ki biz seni bir şâhit, bir müjdeci, bir uyarıcı, Allah’ın izniyle yine Allah’a çağıran bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik” (Ahzâb 33/45-46) buyrulur. “Apaçık bir kitap”tan (Mâide 5/15) maksat da Kur’ân-ı Kerîm’dir.

Kur’an hakkı bâtılı, helâli haramı, hayrı ve şerriyle insanların muhtaç olduğu bütün dini hususları açıkladığı için bu isimle anılmıştır. Allah’ın rızâsına erme niyetiyle Peygamberimize (s.a.s.) inanan ve Kur’an’ın gösterdiği aydınlık yoldan yürüyenleri Cenâb-ı Hak, sapıklık yollarından kurtarıp huzur, selâmet ve emniyet yollarına eriştirecek; küfür, şirk ve günah karanlıklarından çıkarıp iman, İslâm ve ihsan aydınlığına çıkaracak ve onları dosdoğru yola, hak dine ulaştıracaktır.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com