Manevi İklimin Başlangıcı: Recep

Üç Aylar'ın başlangıcı olan Recep ayının önemi nedir? Recep ayında yapılabilecek ibadetler nelerdir? Recep ayı infografisi...

Manevi İklimin Başlangıcı: Recep

Recep, saygı duymak, tâzim göstermek anlamlarına gelmektedir.

Recep ayı, hicri takvimin yedinci ayıdır. Recep ayı, üç ayların ilkidir.

Recep, Kur'an'da bahsi geçen dört haram aydan biridir. (Tevbe, 9 / 36) Bu aylarda her türlü çatışma
ve savaş yasaktır.

Peygamberimiz (sas) Recep ayı geldiğinde “Allah’ım, Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” diye dua etmiştir. (Taberânî, El Mu’cemü’l Evsat, IV, 189)

Recep ayında Regaib ve Miraç olmak üzere iki mübarek gece vardır.

Regaib, Recep ayının ilk cuma gecesidir. Peygamber Efendimizin (sas) göğe yükseldiği ve birbirinden değerli üç hediyeyi ümmetine getirdiği Miraç ise Recep ayının 27. gecesidir.

Recep ayında işlenen sevap ve günahlar diğer aylarda işlenenlerden daha fazla mükâfat ve cezayı gerektirir.

Bu ayda nafile ibadetlere daha fazla zaman ayırılmalı ve günahlardan uzak durmak için daha çok gayret edilmelidir. 

Allah Resûlü (sas), Receb ve Şaban aylarında diğer aylara göre daha fazla nafile oruç tutardı. (Buhârî, Savm, 52; Müslim, Sıyâm, 175 - 179)

Recep ayı, kulların Allah’a yakınlaşması ve manevi hayatlarının güçlenmesi için eşsiz bir fırsattır.

Recep ayında kazanılan manevi alışkanlıkların kalıcı hale gelmesi için sonraki aylarda da gayret gösterilmelidir.

Kaynak: Diyanet Haber

 

 

 

İslam ve İhsan

RECEB AYI NEDİR?

Receb Ayı Nedir?

RECEB AYININ FAZÎLETİ

Receb Ayının Fazîleti

RECEB AYINDA OKUNACAK DUA

Receb Ayında Okunacak Dua

RECEB AYINDA YAPILACAKLAR

Receb Ayında Yapılacaklar

RECEB AYINDA NELER YAPILIR?

Receb Ayında Neler Yapılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.