Maneviyat Yolunun Temeli  

Cemiyet Hayatımız

Ubeydullah Hazretleri, ibadetlerin temelinin yediğimiz şeylerle çok yakından alakalı olduğunu; gördüğünüz bütün zevksizliklerin ve perişanlıkların, çoğu zaman şüpheli gıdâlar yemekten kaynaklanduğını söylüyor.

Önde gelen talebelerinden Mevlânâzâde şöyle anlatır:

“Bir gün yemek pişirip Hâce Ubeydullah Hazretleri’ne ikram etmiştim. Yemeğe ellerini sürmediler ve:

“–Bu yemek hazırlanırken ihtiyatlı davranılmamış! Bir bakın, araştırın, kusur nerededir?” buyurdular.

Yapılan sıkı bir araştırma neticesinde, yemeğin piştiği ocağa, helâl olup olmadığı şüpheli olan bir parça odun atıldığı anlaşıldı. Bunu öğrenen Ubeydullah Ahrâr Hazretleri celâllenerek şöyle buyurdu:

“–Mâneviyat yolunda işin temeli gıdâya dikkattir. Buna çok ehemmiyet vermek zarurîdir. Zira insanın bedenine giren şeylerin tesiri, onun zâhirinde görülür. Gördüğünüz bütün bu zevksizlik ve perişanlıklar, çoğu zaman şüpheli gıdâlar yemekten kaynaklanır.”[1]

Bu hususta Hazret-i Mevlânâ’nın şu sözü de dikkat çekicidir:

“Dün gece ilham bize başka türlü tecellî etti. Çünkü mideye inen birkaç şüpheli lokma, ilhâmın yolunu tıkadı.”

Hâce-i Ahrâr Hazretleri, fakirlerin hakkı olduğunu düşünerek vakıf malı yemekten de hep kaçınmıştır.[2]


[1] Reşahât, s. 639.

[2] Mîr Abdülevvel, a.g.e, s. 82.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları