Mantar Zehirlenmesinin Belirtileri

Prof. Dr. Bülent Nazlı, Sonbahar aylarıyla beraber dikkat çekici oranda artış gösteren mantar zehirlenmeleri hakkında açıklama yaptı. Mantarın en çok Sonbahar’da yetiştiğini söyleyen Nazlı, “Sonbahar aylarında yağmur yağışlarının ve nem oranının artmasıyla ormanlarda bolca mantar yetişiyor. Bu mantarların tecrübesiz kişilerce toplanması ve tüketilmesi de gıda zehirlenmelerine yol açıyor” dedi.

Eski çağlardan itibaren tüketilen ve proteini yüksek bir besin kaynağı olmasıyla bilinen mantar, bilinçsizce tüketildiğinde gıda zehirlenmelerine ve hatta ölümlere bile neden oluyor. Sonbahar aylarıyla beraber dikkat çekici oranda artış gösteren mantar zehirlenmeleri hakkında açıklama yapan İstanbul Sebahattin Zaim Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Nazlı, mantarın en çok bu mevsimde yetiştiğini söyledi.

GIDA ZEHİRLENMESİNE YOL AÇIYOR

Sonbahar aylarında kırsal kesimlerde yağmur yağışlarının ve nem oranının artmasıyla ormanlarda yetişen mantarların tecrübesiz kişilerce toplanması ve tüketilmesinin gıda zehirlenmelerine yol açtığını belirten Bülent Nazlı, "Kırsal bölgelerde bedava bir besin kaynağı olarak görülen mantar, insanlar tarafından sıklıkla tüketiliyor. Sonbahar ve ilkbahar ayları, yağmur yağışının ve nem oranının artması nedeniyle mantarların en yoğun çıktığı dönemler. Ormanlardaki yeşilliklerin arasında bile mantar çıkıyor ve insanlar bu mantarları tüketiyor. Bu mantarları toplayan kişiler tecrübeli değilse ve zehirli mantarı fark edemiyorsa zehirlenme vakaları oluyor" dedi.

2014'TE 5 BİN KİŞİ ZEHİRLENDİ

Bilinçsiz mantar tüketiminin ciddi boyutlarda zehirlenmelere ve ölümlere yol açtığını ifade eden Bülent Nazlı, "2014 yılında mantar zehirlenmeliyse ilgi kayıtlara gecen 5 binin üzerinde vaka var. Bu zehirlenmelerin yarısı ölümle sonuçlandı. Dünya genelinde 20 binden fazla mantar çeşidi var. Türkiye'de 2 binin üzerinde mantar çeşidi olduğu söyleniyor. Ancak bu 2 bininin üzerindeki mantar çeşitlerinden yaklaşık 300 türü yenilebiliyor" diye konuştu.

MANTAR ZEHİRLENMESİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Mantar zehirlenmelerinin diğer gıda zehirlenmeleriyle aynı belirtileri gösterdiğini söyleyen Bülent Nazlı, "Mantar zehirlenmeleriyle ilgili yapılmış olan araştırmalarda zehirlenme belirtileri 6 ile 24 saat aralığında ortaya çıkartıyor. Zehirlenme belirtileri; karın ağrısı, baş dönmesi, solunum ve nabız güçlüğü, karaciğer ve böbreğin etkilenmesi olarak ifade ediliyor" dedi. Mantar zehirlenmelerinde uzun süreli tedavi görülmesi gerektiğine değinen Nazlı, sözlerine söyle devam etti: "Vücut, zehri belli bir miktarın üstünde almışsa tedavisi zor oluyor ve izler kalıyor."

KIRSAL BÖLGEDEKİ İNSANLAR MANTAR KONUSUNDA EĞİTİLMELİ

Doğada yetişen mantarların kırsal kesimde yaşayan insanlar tarafından toplandığını belirten Bülent Nazlı, bu kişilerin mantar konusunda eğitilmesi gerektiğini vurguladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu konuda çalışmaları olduğuna değinen Nazlı, "Kırsal bölgelerde yaşayan insanlar için mantar konusunda eğitimler hazırlanması gerekiyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın bu yönde çalışmaları var ancak bunların genişletilmesi gerekiyor. Çünkü mantar, kendi toprağımızda yetişen doğal bir kaynak. Türkiye'de sevilerek tüketildiği için insanları bu konuda eğitmek gerekiyor. Mantar türlerini tanıtmak ve türlerine göre pişirme yöntemlerini öğretmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.