Medeniyetleri Birleştiren Mimar “Mimar Sinan”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfı ile Mehir Vakfı arasında yapılan iş birliği kapsamında gençlere maddi ve manevi destek sunulacağını bildirdi.

Mimarlık tarihinin mihenk taşı Mimar Sinan, Yavuz Sultan Selim'in hükümdarlığı döneminde devşirme olarak İstanbul'a getirildi. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise yeniçeri olan Sinan, padişahın 1521 Belgrad ve 1522 Rodos seferlerine katıldıktan sonra başarılarıyla hızla yükseldi.

Mimar Sinan, yarım asırlık mimarlık serüveninde irili ufaklı yüzlerce yapıyı tasarlayıp inşa ve tamir etti. Sinan, yaşamı boyunca 82 cami, 52 mescit, 55 medrese, 7 darülkurra, 20 türbe, 17 imaret, 3 darüşşifa, 6 su yolu, 10 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 hamam olmak üzere 350'den fazla yapıta imza attı.

İmparatorluğun birçok köşesinde eserler veren Mimar Sinan, mesleğinde katettiği aşamaları üç büyük eseriyle tanımladı. Mimar Sinan 1548'de tamamladığı Şehzade Camisi'ni "çıraklık eseri', 1557'de bitirdiği Süleymaniye'yi "kalfalık eseri", 1575'te ibadete açılan Selimiye'yi ise "ustalık eseri" olarak niteledi.

Sanat tarihçisi Süleyman Faruk Han Göncüoğlu, "9 Nisan Mimar Sinan'ı Anma ve Mimarlar Günü" kapsamında AA muhabirine, eserlerindeki ustalık, mühendislik, ince işçilik ve mimari dehasıyla hayranlık uyandıran Mimar Sinan'ı anlattı.

Dünya mimarlık tarihinde önemli bir döneme imzasını atan Mimar Sinan'ın, mimarlık ve şehircilik konusunda büyük bir mesafe alınmasını sağladığını belirten Göncüoğlu, onunla birlikte dünya medeniyet tarihçesinin ortaya konulduğunu dile getirdi.

- Temelinden son kilit taşına kadar süreci yönettiği yapılar İstanbul merkezli

Göncüoğlu, Mimar Sinan'ın dünya mimarlık tarihinde yerinin doldurulamayacağını dile getirerek, onun Osmanlı coğrafyasında pek çok esere imza attığı gibi, Osmanlı coğrafyası içerisindeki mimari ve şehirciliğin gelişimini de mimar başı olarak sağladığını vurguladı.

Halep'te yok edilen Hüsreviye Camisi ve Külliyesi'nin Mimar Sinan'ın ilk eserlerinden olduğunu aktaran Göncüoğlu, Beşiktaş'taki Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi'nin de büyük ustanın mimar başı olduktan sonra inşa ettiği ilk türbe binası olduğunu anlattı.

Göncüoğlu, Mimar Sinan'ın eserlerine bakıldığında, bizzat başında bulunduğu, temelinden son kilit taşına kadar süreci yönettiği yapıların İstanbul merkezli olduğunu kaydetti.

Mimar Sinan'ın yapılarını depreme dayanıklı inşa ettiğini belirten Göncüoğlu, şöyle devam etti:

"Mimar Sinan'ın yapılarına baktığımızda piramit olarak yukarıya doğru yükseldiğini, aynı zamanda ters piramit olarak temelin biçimlendiğini görmekteyiz. Bu inşaat tekniği Mimar Sinan'ın depreme dayanıklı yapıları ortaya çıkarmasındaki önemli noktadır. Bu, Mimar Sinan'ın kendisinden önce dünya medeniyet tarihindeki tüm yapıları incelemesinden geliyor. Bundan dolayı Mimar Sinan'ı 'Medeniyetleri birleştiren mimar' olarak ifade etsek çok da doğru olur. Mimar Sinan'ın halen araştırmaya müsait noktalarından biri de vakfiyesidir. Vakfiyesindeki önemli noktalarından biri de İstanbul kaldırımlarının onarılması için bıraktığı bütçedir."

Mimar Sinan'ın devşirmelikten gelen mesleğinin marangozluk olduğunu dile getiren Göncüoğlu, Sinan'ın mimar, statikçi, sosyolog, inşaat, gemi ve çevre planlama mühendisi gibi çok yönlü olduğunu kaydetti.

Süleyman Faruk Han Göncüoğlu, "Şunu ifade edebiliriz ki Mimar Sinan iyi bir statikçi. Günümüze ulaşmış Ayasofya'nın statik sorununu, gerçekleştirdiği onarımlarla bu statiği sağlayabilmiş olması bile tek başına yeter." dedi.

- "Mimar Sinan, mimaride rol model alınmış önemli bir şahsiyet"

Göncüoğlu, Mimar Sinan'ın 19. yüzyılda Viyana sergisiyle beraber Osmanlı entelektüalizminde ve bürokrasisinde, Osmanlı'yı ifade etmekte ilk defa kullanılmaya başlandığını aktararak, şunları dile getirdi:

"Ancak hamasetle bilgi eksikliği içerisinde gelişen bir Mimar Sinan var oluyor bu sefer. Mimar Sinan'ın bilimsel olarak, yaptığı çalışmalar olarak, ciddi bir otobiyografisinin, eserlerinin envanterinin çıkarıldığı dönem başlangıcı Cumhuriyet'tir. 1935'te Mustafa Kemal Atatürk'ün el yazısıyla Mimar Sinan üzerinden bilimsel araştırmaların yapılması ve Sinan'ın bir heykelinin hazırlanması amacıyla yazdığı emir notuyla beraber onunla ilgili ilk ciddi çalışmalar başladı. Bugün bile Mimar Sinan'ın eserleri birebir taklit edilmekte, aynı oranlar kullanılmakta. Bu tabii mimarinin gelişmekte olduğunun göstergesi mi geriye doğru gidiş mi o tartışılır ama şu gerçek Mimar Sinan, mimaride sorunları gidermiş ve rol model alınmış önemli bir şahsiyet."

- Sinan'ı anlatan eserler ortaya konulmadığı için gizemler devam ediyor

Süleyman Faruk Han Göncüoğlu, Mimar Sinan'a ilişkin birçok gizemin olduğu yönündeki söylemlere ilişkin şunları söyledi:

"Mimar Sinan hayat süreci içerisinde anlaşılmış birisi olmakla beraber maalesef ondan sonraki yüzyıllar içerisinde bir efsaneler yumağı haline gelmiş, unutulmuş bir şahsiyet. Mimar Sinan hakkında gizemli pek çok şey ifade ediliyor ama bunların tutarlı bir noktası yoktur. Bunlar Mimar Sinan'ı tanımamamızdan kaynaklanan bir hamasetin acı örneğidir. Mimar Sinan'la ilgili bugün gerçekle hamaset arasında gidip gelmeler yaşanmaktadır. Mimar Sinan'la ilgili bilimsel bütün veriler ortaya konulmasına rağmen sosyal medyada çok fazla gizemlerle ilgili, Mimar Sinan'ın kilit taşına koyduğu mektuptan tutun da Mihrimah Sultan'a olan aşkı gibi mantığın alamayacağı gizemler kendine itham edilmekte. Bu, Mimar Sinan'ı daha akademik mecralarda, herkesin anlayabileceği bir Mimar Sinan gerçeğine indirgememiş olmamızın sıkıntıları. Biz Mimar Sinan'ı net anlatamadığımız için ve Mimar Sinan'ı herkesin anlayabileceği şekilde eserler ortaya konulmadığı için bugün gizemler şeklinde devam etmektedir."

- "Mimar Sinan'ın inşaat tekniklerinden haberimiz olmadığı zaman gizemler ilave ediyoruz"

Göncüoğlu, Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a aşık olduğu yönündeki söylemleri çok rencide edici bulduğunu belirterek, Sinan'ın Mihrimah Sultan adına yaptığı Üsküdar ve Edirnekapı'daki iki camiye ilişkin, birinin arka cephesinden güneş batarken diğerinden ay doğduğu yönündeki gizemin coğrafi açıdan imkansız olduğunu söyledi.

Bu camiler arasındaki ayın hareketlerinin dünyanın yuvarlak değil düz olması gerektiğini gösterdiğini aktaran Göncüoğlu, yine 13 yaşındaki bir kişiyle 78-80 yaşlarındaki birinin aşkını da fiziken ve satıh olarak da imkansız bulduğunu dile getirdi.

Üsküdar Kuşkonmaz Camii'ne kuşların konmamasının sebebinin de kuzey rüzgarlarından kaynaklandığını belirten Göncüoğlu, "Kuşun orada tünemesi ya donmasına sebep olur ya da kuş sendeler, başka noktaya kaymak zorunda kalır. Bu yüzden de atmosferi bilmediğiniz zaman ve Mimar Sinan'ın inşaat tekniklerinden haberimiz olmadığı zaman bu tür gizemler ilave ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

MİMAR SİNAN KİMDİR?

Mimar Sinan Kimdir?

MİMAR SİNAN’IN KISACA HAYATI VE ESERLERİ

Mimar Sinan’ın Kısaca Hayatı ve Eserleri

MİMAR SİNAN’IN TÜRBESİNDEKİ MÜTHİŞ SIR

Mimar Sinan’ın Türbesindeki Müthiş Sır

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.