Medh Ne Demek?
Medh: Övme, iyi taraflarını anlatma, senâ, sitâyiş anlamlarına gelmektedir.
MEDH KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Hazret-i İbrâhîm’in ismi Kur’ân-ı Kerîm’de yirmi beş sûrede altmış dokuz defâ geçmekte, Evvâh (çok âh eden), Halîm (hilim sâhibi) Münîb (Allâh’a sığınan), Kânit (Allâh’a kulluk eden), Şâkir (Allâh’a çok şükreden) ve Hanîf gibi muhtelif isim ve sıfatlarla zikredilerek kendisinden medh ü senâ ile bahsedilmektedir.
*****
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
“Ben Hatîce’den daha hayırlı bir ortak görmedim.” diyerek onu medhetmiş, yaptığı işin karşılığını fazlasıyla verdiğini ifâde buyurmuştur. (Halebî, I, 221, Aynî, X, 104)
*****
Sâib bin Ebi’s-Sâib -radıyallâhu anh- da şöyle anlatmaktadır:
“Allâh Rasûlü’nün yanına geldim. Ashâb-ı kirâm beni medhetmeye ve hakkımda güzel şeyler söylemeye başladılar.
Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:
«−Ben onu sizden daha iyi tanırım!» buyurdu.
Ben de bunun üzerine:
«−Doğru söyledin, anam babam Sana fedâ olsun. Sen benim ortağımdın, hem de ne iyi bir ortak. Ne karşı koyardın ne de münâkaşa ederdin.» dedim.” (Ebû Dâvud, Edeb, 17/4836; İbn-i Mâce, Ticârât, 63)
*****
Peygamberlerin, ilâhî hükümleri, emir ve yasakları insanlara teblîğde ve verdikleri her türlü haberde doğru sözlü, sâdık olmalarıdır. Onlar söz ve fiillerinde dâimâ doğruluk üzeredirler. Söz ve fiilleri birbirlerinin aynası durumundadır. Onların yalan söylemeleri mümkün değildir. Allâh -celle celâlühû-, peygamberlerini
sadâkatleri sebebiyle medhetmiştir:
“Kitap’ta İbrâhîm’e dâir anlattıklarımızı da hatırla! Şüphesiz ki O, sıddîk (özü, sözü dosdoğru) bir peygamberdi.” (Meryem, 41)124