Medine’de Kalınacak Süre Nasıl Değerlendirilmelidir?
Ziyaret eden kimse, Medine’de kaldığı sürece bu mübarek beldenin azameti, İslamiyet açısında taşıdığı önem, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hayatındaki yerini daima göz önünde bulundurur. Kainatın Efendisinin hicret yurdu olan bu topraklarda onun yaşadığı örnek hayatın hatırasını yaşamaya çalışır. Vahyin indiği bu yerlerde Resülullah’ın dolaştığı, belki de şu anda bulunduğu yerde Kainatın Efendisinin de bulunmuş olduğunu düşünür ve onunla aynı havayı solumanın hazzını tadar.
Mümkün mertebe beş vakit namazı Mescid-i Nebevi’de kılmaya ve imkan oldukça oruçlu bulunmaya gayret eder, bu müstehaptır. Her fırsatta tasaddukta bulunur. Böyle bir fırsatın bir daha ele geçemeyeceği düşüncesi ve bilinci ile hareket eder.
Medine’de bulunan mübarek mekanlar ziyaret eder. Medine’den ayrılma vakti gelen ziyaretçi, Mescid-i Nebi’de iki rekat namaz kılar, dilediği gibi dua eder. Resülülah’ın kabrinin yanına gelerek yukarıda zikredilen duaları okur, arzu ettiği başka dualar yapar, bu mekanlara yeniden ulaşmayı Allah’tan diler. Mescitten ayrılırken;
“Allah’ım! Resülünün haremine yaptığım bu ziyareti son ziyaretim kılma. Mekke ve Medine haremlerine yeniden kolaylıkla gelmemi sağla. Dünya ve ahirtette afiyet içinde olmayı ve bağışlanmayı bana nasip et ve bizi ailelerimize güvenlik içinde ve bol kazançlı kimseler olarak döndür” diye dua eder.
KAYNAK: Diyanet Hac İlmihali, DİB Yayınları, 2013, Ankara