Medineli Tayfur Efendi Hakka Yürüdü
Peygamber aşığı Tayfur Efendi, Medine-i Münevvere’de vefat etti.
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi: "Tayfur Efendi 1950’li yıllarda Mekke-i Mükerreme’ye gidiyor, burada yaşamaya başlıyor. Kâbe’nin çevresinde kuşlara atılan yemleri toplayarak evine getiriyor, onları haşlıyor ve ailesi ile bunları yiyor. Bu dostluk karşısında Resûlullah Efendimiz (s.a.v) rüyasına giriyor ve kendisini Medine-i Münevvere’ye davet ediyor. Kendisi de bu rüya üzerine Medine’ye yerleşiyor.
Hayatı boyunca Ravza’nın bir türbedârı gibi yaşıyordu. Son dönemlerinde hastalandığı zaman: “Aman beni hiçbir yere götürmeyin, ciddiyim beni götürmeyin, beni buradan ayırmayın” diye bütün muzdarip hastalığına rağmen Medine’den ayrılmadı ve orada vefat etti."
Medîne-i Münevvere'de mücâvir Sudan'lı Tayfur Efendi'nin, çok sevdiği merhûm üstadı Sâhibü'l-vefâ Mûsâ Topbaş Efendi Hazretleri hakkındaki şu ince sözleriyle bitirelim:
“Mûsâ Efendi -kuddise sirruh-, kendisine sevinçli bir haber verildiği zaman, önce “Elhamdülillâh” der, sonra da “Estağfirullah” diyerek istiğfâr ederdi.”
Ne ince bir Kur’an edebi! Nitekim Yüce Rabbimiz, bu edebi, habibinin şahsında tüm insanlığa müstakil bir sûre olarak şöyle öğretmiştir:
“Allah’ın yardımı ve fetih (Mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük Allah’ın dinine girdiğini gördüğünde, Rabbine hamd ederek tespihte bulun ve O’na istiğfar et!. Çünkü O, tövbeleri çok kabul edendir.” (en-Nasr, 1-3)
Ruhu için bir Fatiha, üç İhlas…