Mehmetçiğe Tüm Hastaneler Açık

GATA’nın kaldırılmasının ardından er ve erbaşlar Genel Sağlık Sigortası’na (GSS) dahil olacak. Böylece yüz binlerce er ve erbaş GSS ile her hastaneye gidebilecek.

Genel Sağlık Sigortası'nın (GSS) kapsamı genişliyor. Gülhane Askeri Tıp akademisi (GATA) ve askeri hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesinin ardından yüz binlerce er ve erbaşın da tedavileri için GSS kapsamına alınmasına yönelik çalışma başlatıldı. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Milli Savunma Bakanlığı görüşmesinde er ve erbaşların genel sağlık sigortasından faydalanması masaya yatırıldı. Star'da yer alan habere göre henüz netlik kazanmayan çalışmayla birlikte 2017 yılından itibaren askerler de GSS'li olacak.

MEHMETÇİK TÜM HASTANELERDEN FAYDALANABİLECEK

Askerler tüm hastanelerden faydalanabilecek. Yetkililer daha önce askerlerin emekli sandığı kapsamında olduğunu söylerken, konuya ilişkin genelge hazırlanacak. Yeni yılda da 50 TL olan tekli prim sistemine geçilecek. SGK ile yapılan görüşmelerin sonuçlandırılmasıyla birlikte er ve erbaşın primlerinin Milli Savunma Bakanlığı tarafından ödenecek. Genelkurmay Başkanlığı verilerine göre kasım ayı itibarıyla kuvvet komutanlıklarında 201 general/amiral, 28 bin 805 subay, 66 bin 429 astsubay, 49 bin 186 uzman erbaş, 15 bin 699 sözleşmeli er ve erbaş bulunuyor. Kuvvet komutanlıklarındaki 6 bin 72 yedek subay ve 192 bin 897 erbaş ve er ile askeri personel sayısı 359 bin 289'a ulaşıyor. Jandarma Genel Komutanlığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında İçişlerine Bakanlığı'na bağlandığı için TSK personel rakamlarından çıkarılmıştı.

VATANDAŞA GELİRE GÖRE

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın tekli prim sistemi çalışmaları devam ederken, mevcut uygulamada ödenen rakamlar 65 ila 395 TL arasında değişiyor. 2016 yılı asgari ücreti dikkate alındığında kişi başına düşen aylık gelir, brüt asgari ücretin üçte birinden düşük olanlar prim ödemiyor. Bu kişilerin primleri devlet tarafından ödeniyor. Kişi başına düşen aylık gelir, brüt asgari ücretin üçte biri ile asgari ücret arasında ise aylık 65.88 TL, aylık gelir, asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında ise aylık 197.64 TL, asgari ücretin iki katından daha fazla ise aylık 395.28 liralık prim ödemesi yapılıyor.

Kaynak: Yeni Şafak

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.