Mehmetçiğin Destanı
Çanakkale zaferi, milletimizin karakterine nakşolmuş olan îmân ve vatanperverlik duygusunu ifâde eden en müşahhas misallerinden sadece bir tânesidir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“…Yardım ve zafer ancak mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah katındadır." (Âl-i İmrân, 126)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Ümmetime ağır gelmeyecek olsaydı, hiçbir seriyyeden geri kalmaz, hepsine katılırdım. Allâh yolunda şehîd olmak, sonra diriltilmek tekrar şehîd olmak yine diriltilip tekrar şehîd olmak isterdim.” (Buhârî, Îman, 26; Müslim, İmâre, 103, 107)
Ciltlerle yazılsa anlatılamayacak bu “Çanakkale Destânı” hakkındaki takdirkârlıklardan küçük bir numûne:
O yıllarda bir taraftan Kafkasya ve Galiçya’da Ruslarla, Filistin ve Sûriye havâlisinde İngilizlerle diğer taraftan da Çanakkale’de İngiliz, Fransız ve İtalyan asker ve donanmasıyla harbeden Osmanlı’nın müttefiki Almanlar, bizim Galiçya cephesine iki tümen göndermiş olmamıza rağmen, bize ancak birkaç generalle destek olmuşlardır. Bunlardan birisi Liman Von Sanders’tir ki, önce Çanakkale sonra da Sûriye cephesinde, cephe kumandanlığını deruhte etmiş olması sebebiyle “Türk askeri”ni yakînen tanımak fırsatını elde etmişti. Alman asâlet ünvânı olan “Von” sıfatıyla anılmakta olan bu generalin Türk askeri hakkında sayısız hüsn-i şehâdetinden şu birkaç cümle, Mehmedçiğin dünyâda meşhûr olduğu karakter ve kahramanlığın, târihî tescil ve ikrârına en iyi bir misaldir:
“Çelikten, mânevî kuvvetten, vatan aşkından bir insan yapısı ne demektir? Bu sorunun cevâbı, işte bu gösterişten uzak, mütevekkil ve sâkin Anadolu çocuğunun ta kendisidir! Yaralı düşmanını sırtında siperlerine getiriyor, sargı bezi olmadığı zaman, bir yedeği daha bulunmayan gömleğini yırtarak onu sarı-yordu.” (Çanakkale 5. Ordu Komutanı, Liman Von Sanders)
Bu sözler, milletimizin karakterine nakşolmuş olan îmân ve vatanperverlik duygusunu ifâde eden en müşahhas misallerinden sadece bir tânesidir.
BÜYÜK İSLÂM ŞÂİRİ MUHAMMED İKBÂL'İN DUÂSI
İslâm şâiri İkbâl, “Tulû-i İslâm” adıyla millî mücâdelemiz için bir nevî destan kaleme almış ve bunda Türk askerinin kahramanlığını göklere çıkararak “Allâh onlara yardım etsin!” niyâzında bulunmuş ve:
“-Atınız nereye kadar giderse oraya kadar atılın, düşünmeyin! Biz bu meydanda nice kereler tedbîr yüzünden mat olduk. Âlem-i İslâm arkanızdadır!..” diye Türk’ün cesâretini daha da artırmak için şiirin tesir gücünü keskin bir kılıç gibi kullanmıştır.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Altınoluk Dergisi, Mart-2002