Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Haram’dan 111 Hatıra, Erkam Yayınları
Mekke Fethedildiğinde Kâbe’nin Anahtarı Kime Verildi?
Peygamber (s.a.s.) Efendimiz Mekke fethedilince Kâbe’nin anahtarını kime verdi?
Mekke fethinde Resûlullah (s.a.v), Osman bin Talha’dan Kâbe’nin anahtarını isteyince Osman, anahtarın tekrar kendisine verilmeyeceğinden korkarak:
“–Bunu sana, Allah’ın emâneti olarak veriyorum!” demişti. (Vâkıdî, II, 833; Heysemî, VI, 177)
“EMANETİ EHLİNE VERİNİZ” AYETİ
Kâbe’ye girip namaz kılan Allah Resûlü (s.a.v), oradan çıktıktan sonra bir Fetih Hutbesi îrâd buyurdular. Hutbenin sonunda:
“–Osman nerede?” diye sordular. Osman bin Talha ayağa kalktı. Rasûlullah (s.a.v):
“Allah, size emânetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emreder. Allah, size böylece ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah, işiten (ve) görendir”[1] âyetini okuduktan sonra:
“–Ey Ebû Talha Oğulları! Allah Teâlâ’nın bu emânetini, sürekli sizde kalmak ve dürüst hareket etmek üzere alınız! Onu, zâlim olmadıkça hiç kimse elinizden alamaz! Bugün, iyilik ve ahde vefâ günüdür” buyurdular ve Kâbe’nin anahtarını tekrar Osman bin Talha’ya tevdî ettiler. (İbn-i Hişâm, IV, 31-32; Vâkıdî, II, 837-838; İbn-i Sa’d, II, 137)
Hâlbuki Allah’ın evine hizmet etmeyi en üstün bir şeref ve mukaddes bir vazîfe telâkkî eden ashâbın ileri gelenleri, Kâbe anahtarının kendisine verilmesini istiyordu. Ancak Allah Resûlü (s.a.v), emâneti ehline verdi. Bu hakşinaslık karşısında bütün insanlar hayran kaldı, hattâ bir kısmı da hidâyetle şereflendi.
Dipnot:
[1] en-Nisâ, 58.