Menâkıb Kitaplarında Geçen Tayy-i Mekân, Denizden Yürüyerek Geçmek Ve Kalblerdekini Bilmek Gibi Şeyler Nasıl Olabiliyor?
Menâkıb kitaplarında geçen tayy-i mekân, denizden yürüyerek geçmek ve kalblerdekini bilmek gibi şeyler nasıl olabiliyor? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor...
“Menâkıb kitaplarında geçen, Kur’an ve sünnete ters gibi görünen menkıbe ve kerâmetler” ibâresiyle neyi kasdettiğinizi keşke örnekle belirtmiş olsaydınız, konu daha iyi anlaşılmış olurdu. Eğer bunlarla haramları helâl, helâlleri haram yapan menkıbe ve kerâmetleri kasdediyorsanız, onlar için söz söylemeye bile hâcet yoktur. Ancak bununla kasdedilen tayy-i zamân ve tayy-i mekân türü şeylerse bunların Kur’an’a ters olduğunu gösteren bir delîl yoktur.
Tayy-i zamân ve tayy-i mekân türü kerâmetlere İbn Teymiye gibi bâzı âlimler karşı çıksa bile, ulemâ ve meşâyıhın ekserisi, Hz. Peygamber (s.a.)’in zaman ve mekân boyutlarını aşan mîrâc mûcizesine istinâden bunu kabûl ederler. Çünkü her ümmete, peygamberlerinin mûcizesi kerâmet olarak verilir. Mûcize de, kerâmet de Allah’ın ihsânıdır. Nitekim Mısır’dan yola çıkan Yûsuf’un gömleğinin kokusunu Kenan’dan duyan Yâkub,[1] hemen yakınında bulunan kuyudaki Yûsuf’un kokusunu duymamıştı. Çünkü duyuran Allah’tır. Dilerse mesâfeleri ortadan kaldırır ve uzakları gösterir. Dilerse burnunun ucunu bile göstermez.
[1]. Yûsuf, 12/94.
Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları