Merhamet ile İlgili 40 Hadis

Merhamet ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) merhamet konusu hakkındaki bazı hadisleri.

Peygamber (s.a.v.) Efendimizin merhamet ile ilgili hadis-i şerifleri...

MERHAMET HAKKINDA HADİSLER

1. Allah, mahlûkatı yarattığı vakit; kendi nezdinde arşın üstünde bulunan kitabına “Rahmetim, gazabıma üstün geldi” diye yazdı. (Buhârî, Tevhid, 15, 22, 28, 55; Müslim, Tevbe, 14-16)

***

2. “Bu, Allah’ın kullarının kalplerine yerleştirdiği merhamettir ve Allah, ancak merhametli kullarına rahmet eder.” (Müslim, Cenaiz, 11; Buhârî, Merdâ, 9)

***

3. “Allah rahmetini yüz parçaya ayırdı. Doksan dokuzunu kendi yanında tuttu, bir parçasını ise yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet sebebiyle bütün canlılar birbirine merhamet ederler. Hatta kısrak (emzirirken) yavrusuna basıp da zarar verir korkusuyla ayağını kaldırır.” (Buhârî, Edeb,19; Müslim, Tevbe, 21)

***

4. “Allah, yeri ve gökleri yarattığı gün yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet, yerle gök arasını dolduracak kadardır. Bu yüz rahmetten yeryüzüne bir tek rahmet indirdi ki, bu sayede anne yavrusuna, yabani hayvanlar ve kuşlar da birbirine merhamet ederler. Kıyamette ise O, bu rahmetin tamamı ile kullarına merhamet eder.” (Müslim, Tevbe, 21)

***

5. “İnsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.” (Buhârî, Tevhid, 2)

***

6. Bir adam yanındaki çocukla Hz. Peygamber’e (s.a.v.) geldi. Adam çocuğu bağrına basıyordu. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Ona karşı merhametlisin değil mi?” diye sorunca adam: “Evet” dedi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): “Allah, ona karşı senden çok daha merhametlidir. O, merhametlilerin en merhametlisidir” buyurdu. (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 137)

***

7. Yüce Allah “Ben, merhametlilerin en merhametlisiyim. Bana hiçbir şeyi ortak koşmayanları cennetime koyun!” buyurur ve bunun üzerine onlar cennete girerler. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I. 4)

***

8. Çölde yaşayan Araplardan bazıları Resulullah’ın (s.a.v.) yanına geldiler; (Onun çocukları öpüp sevdiğini görünce):

- “Siz çocuklarınızı öpüyor musunuz?” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v.):

- “Evet” cevabını verince onlar:

- “Ama biz vallahi çocukları öpmeyiz” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):

- “Allah, sizin kalbinizden merhameti söktüyse, ben ne yapabilirim” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 64)

***

9. Akra’ b. Hâbis (r.a.) Hz. Peygamber’i (s.a.v.) torunu Hasan’ı öperken görünce : “Benim on çocuğum var, onlardan birini bile öpmedim” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.): “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 65)

***

10. “Allah Teâlâ bazı şeyleri farz kılmıştır, onları koruyunuz! Bazı sınırlar (yasa/klar) koymuştur; onları aşmayınız! Bazı şeyleri haram kılmıştır, onlara da yaklaşmayınız. Bazı şeyleri de, unuttuğu için değil, size merhametinden dolayı onlardan söz etmemiştir, onları da soruşturmayın.” (Hâkim, Müstedrek, IV. 115)

***

11. “Ben Muhammed’im, Ahmed’im, (peygamberlerin izinden giden) Mukaffî’yim, (insanları etrafına toplayan) Hâşir’im, tevbe peygamberiyim, rahmet peygamberiyim.” (Müslim, Fedâil, 126)

***

12. “Ben lanetçi olarak gönderilmedim. Ben ancak rahmet olarak gönderildim.” (Müslim, Birr, 87)

***

13. “Ben bazen uzatmak niyetiyle namaza başlarım. Fakat bir çocuğun ağlayışını duyar ve annesinin ona düşkünlüğünü bildiğim için namazı kısa tutarım.” (Müslim, Salât, 192)

***

14. “Ey Allah’ım! Ben kendime çok zulmettim, günahları ancak sen bağışlarsın. Mağfiretinle beni bağışla ve bana merhamet et. Şüphesiz sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.” (Tirmizî, Daavât, 96)

***

15. “Allahım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, bizden razı ol, (amellerimizi) kabul eyle, bizi cennetine koy, bizi cehennemden kurtar ve bizim her halimizi ıslah eyle.” (İbn Mâce, Duâ, 2)

***

16. “Sizden biriniz yatağına girdiğinde, şöyle dua etsin: ‘Rabbim! senin adınla yan tarafıma uzandım, senin adınla da kalkarım. Eğer ruhumu alırsan, bana merhamet et. Eğer ruhumu geri verir (uyandırır)sen, salih kullarını koruduğun gibi beni de koru!’” (Buhârî, Daavât, 13; Müslim, Zikir, 64)

***

17. Biz Resulullah’ın (s.a.v.) oturduğu bir mecliste tam yüz defa şöyle dediğini sayardık: “Rabbim beni bağışla, tövbemi kabul et; çünkü sen tövbeleri çok kabul edensin, çok merhamet edensin.” (Ebû Dâvûd, Vitr, 26; Tirmizî, Daavât, 39)

***

18. “Sizden biri sakın ‘Allah’ım dilersen beni bağışla, Allahım dilersen bana merhamet et’ demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için hiç bir zorlayıcı yoktur.” (Buhârî, Deavat, 21)

***

19. “Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede tek bir vücut gibidir. O vücudun bir or- ganı acı çektiğinde, bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşırlar.” (Müslim, Birr ve Sıla, 66; Buhârî, Edeb, 27)

***

20. “Merhamet, ancak katı kalpli kimselerden çekilip alınır.” (Ebû Davud, Edeb, 58; Tirmizî, Birr ve Sıla, 16)

***

21. “Merhametlilere Rahman merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki göktekiler de size merhamet etsin!” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 16; Buhârî, Edeb, 13)

***

22. “Cennetlikler üç kısımdır: 1. Adaletli, yardımsever ve başarılı yetki sahibi, 2. Her akrabaya ve Müslümana karşı yufka yürekli, merhametli kişi, 3. İffetli, namuslu, çoluk çocuk sahibi olan kişi.” (Müslim, Cennet, 63)

***

23. “Sattığı zaman kolaylık gösteren, satın aldığı zaman kolaylık gösteren ve hakkını isterken kolaylık gösteren kula Allah merhamet eylesin.” (İbn Mâce, Ticaret, 28)

***

24. “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizî, Birr ve Sıla, 15)

***

25. “Kimin üç kızı olur da onları barındırır, ihtiyaçlarını karşılar, onlara merhametle davranırsa, cenneti hak eder.” (Buhârî, Edebü’l-Müfred, 41)

***

26. “Allah şu üç özelliği taşıyan kimseye himayesini artırır ve onu cennetine koyar:

Güçsüzlere yumuşak davranmak, ana babaya şefkat etmek ve elinin altında bulunanlara iyi muamele etmek.” (Tirmizî, Sıfatü’l-Kıyâme, 48)

***

27. “Allah Refîk’dir (yumuşaklıkla davranır) ve yumuşaklıkla davranmayı sever. Sertlik ve başka şeyler için vermediğini rıfk için verir.” (Müslim, Birr ve Sıla, 77)

***

28. “Bir kimse yumuşak davranmaktan mahrumsa, hayırdan da mahrumdur.” (Müslim, Birr ve Sıla, 76)

***

29. “Resulullah hutbesinde sadaka vermeye teşvik eder, müsle (canlıların organlarını kesip-parçalayarak öldürme)yi de yasaklardı.” (Nesâî, Tahrimu’d-dem, 10)

***

30. “Allah her şeye karşı iyi-güzel davranmayı emretti.” (Müslim, Sayd ve Zebâih, 57)

***

31. “Merhamet edin ki, size de merhamet edilsin. Bağışlayın ki, Allah da sizi bağışlasın.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, II. 219)

***

32. Efendimiz (s.a.v.) “Her ağacın bir meyvesi vardır. Kalbin meyvesi de çocuktur. Allah çocuğuna merhamet etmeyene merhamet etmez. Beni yaşatan Allah’a yemin ederim ki, cennete ancak merhametliler girer.” buyurdu. Biz “Ey Allah’ın Resulü, hepimiz (çocuklarımıza) merhamet ederiz.” dedik. Bunun üzerine o şöyle buyurdu: “Sizden birinizin merhameti, yanındakilere merhamet etmesi değildir, asıl merhamet tüm insanlara merhamet etmesidir.” (Heysemî, Mecmau’z-zevâid, VIII, 187)

***

33. “Bir kadın, doyurmadığı, yerdeki börtü-böcekle karnını doyurması için salmayıp bağlayarak açlıktan ölümüne sebep olduğu kedisi yüzünden cehenneme girdi.” (Müslim, Birr ve Sıla, 135)

***

34. “Hiçbir canlıyı atış için hedef yapmayın!” (Müslim, Sayd ve Zebaih, 58)

***

35. Sürâka b. Cü’şûm (r.a.) der ki: Resulullah’a (s.a.v.) “kendi develerim için çevirdiğim havuzuma gelen kayıp develeri sularsam bana bir ecir var mı?” diye sordum, şöyle buyurdu: “Evet, ciğeri kavrulan (her canlıya) yapılan iyilikten dolayı sevap vardır.” (İbn Mâce, Edeb, 8)

***

36. Enes b. Mâlik’in (r.a.) torunu Hişam anlatmaktadır: ‘Dedem Enes b. Mâlik ile birlikte Hakem b. Eyyüb’un mahallesine girdim. Bir de gördük ki, bazıları bir tavuğu (hedef olarak) dikmiş, ona atış yapıyorlardı. Bunun üzerine Enes: “Resulullah hayvanların bu şekilde tutularak öldürülmesini yasakladı” dedi. (Müslim, Sayd ve Zebâih, 58)

***

37. “Kim boş yere bir serçe öldürürse kıyamet günü o serçe, ‘Ey Rabbim falan kimse beni bir fayda (elde etmek) için değil de boş yere öldürdü’ diyerek öldüreni Allah Teâlâ’ya şikâyet edecektir.” (Nesâî, Dahâyâ, 42)

***

38. Hz. Aişe’ye (r.a.) Harem’de bir kuş ya da bir ceylan hediye edildi. O derhal onu serbest bıraktı. (Beyhakî, Sünenü’l Kübrâ, V, 334)

***

39. Efendimiz (s.a.v.): “Bir adam yolculuktayken susadı ve bulduğu bir kuyuya inip su içti. Çıktığında, dili dışarda, hızlı hızlı soluyan ve susuzluktan nemli toprağı yalayan bir köpek gördü. Adam: ‘Anlaşılan bu köpek de tıpkı benim gibi susuzluk çekmiş!’ dedi ve hemen kuyuya inerek pabucu ile su çıkarıp köpeğe içirdi. Bunun üzerine Yüce Allah, onu bağışladı.” buyurdu.

40. Sahabiler: “Ey Allah’ın Resulü, hayvanlara yaptıklarımızdan dolayı bize sevap var mı?” diye sorunca Resulullah (s.a.v.): “Elbette her canlıya yaptığınız iyilikte size ecir vardır” buyurdu. (Buhârî, Mezâlim, 23)

İslam ve İhsan

GERÇEK MERHAMET NEDİR?

Gerçek Merhamet Nedir?

ŞEFKAT VE MERHAMET İLE İLGİLİ HADİSLER

Şefkat ve Merhamet ile İlgili Hadisler

YARATILANA ŞEFKAT VE MERHAMET İLE İLGİLİ ÖRNEKLER

Yaratılana Şefkat ve Merhamet ile İlgili Örnekler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • bence ayetlerin anlamıda verilmeli.

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.