Meryem Suresi 45. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Meryem Suresi 45. ayeti ne anlatıyor? Meryem Suresi 45. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Meryem Suresi 45. Ayetinin Arapçası:
يَٓا اَبَتِ اِنّ۪ٓي اَخَافُ اَنْ يَمَسَّكَ عَذَابٌ مِنَ الرَّحْمٰنِ فَتَكُونَ لِلشَّيْطَانِ وَلِيًّا
Meryem Suresi 45. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Babacığım! Doğrusu ben, bu gidişle o Rahmân’dan sana bir cezanın gelip dokunmasından ve neticede şeytana tam bir dost olmandan korkuyorum.”
Meryem Suresi 45. Ayetinin Tefsiri:
Hz.
İbrâhim ulu’l-azm peygamberlerdendir. Sıddîktır; özü sözü doğru, sadâkat ehli,
son derece dürüst bir insandır. Kur’ân-ı Kerîm, İbrâhim (a.s.)’ın babasına olan
nasihatlerine, onu şirk batağından kurtarmak için gösterdiği gayretlerine, onun
için yaptığı dua ve istiğfarlarına zaman zaman yer verir. (bk. En‘âm 6/74;
Tevbe 9/114; Şuarâ 26/86) Burada da bu nasihatlerin mühim bir kısmı beyân
edilir. İbrâhim (a.s.)’ın daveti gayet açıktır. Öncelikle babasının gönlüne
tesir edecek bir üslup kullanarak her defasında ona “Babacığım!” diye hitap eder. Ondan putlara tapmayı terk etmesini, doğru
yola ulaşabilmek için, Allah’tan vahiy alan bir peygamber olarak kendine
uymasını ister. Böyle yapmayıp şeytana uyduğu takdirde, sonsuz merhamet sahibi
olan Allah’ın gazabını celbedip azabına uğrayacağını hatırlatır.
Babasına
gelmeyip Hz. İbrâhim’e gelen ilimden maksat; Allah’a iman, O’nu tanıma, O’na
kulluk etme, ölümden sonra vuku bulacak
hâdiseler ve Allah’tan başkasına tapanların karşılaşacakları azaplara dair
ancak vahiyle bilinebilecek bilgilerdir. İbrâhim (a.s.), her ne kadar babası
cehâletin zirvesinde olsa da onu aşırı cahillikle vasfetmemiştir. Kendisini de,
engin bir bilgiye sahip olduğu halde, üstün bir ilimle anmamıştır. Aksine çok
iyi bildiği bir hususta kendini babasının arkadaşı gibi göstermiştir. Bu
ifadeler hep Hz. İbrâhim’deki rıfk, mülâyemet ve lutuf tezâhürleridir.
İbrâhim
(a.s.)’ın babasını şeytana tapmaktan menetmesinin illeti, şeytanın Rahman’a âsi
olmasıdır. Bundan, Allah’a isyan eden kimselere hiçbir durumda, hiçbir zaman ve
zeminde itaat etmemek lazım geldiği anlaşılmaktadır. Zira âsiye itaat etmek,
cezayı gerektirir ve nimetin elden gitmesine sebep olur.
İbrâhim
(a.s.)’ın böylesine yumuşak ve tatlı bir dille tebliğine babasının tepkisi çok
sert oldu:
Meryem Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Meryem Suresi 45. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR