Meryem Suresi 52. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Meryem Suresi 52. ayeti ne anlatıyor? Meryem Suresi 52. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Meryem Suresi 52. Ayetinin Arapçası:

وَنَادَيْنَاهُ مِنْ جَانِبِ الطُّورِ الْاَيْمَنِ وَقَرَّبْنَاهُ نَجِيًّا

Meryem Suresi 52. Ayetinin Meali (Anlamı):

Biz ona Tûr’un sağ tarafından seslenmiş ve kendisiyle husûsî konuşmak üzere onu huzurumuza yaklaştırmıştık.

Meryem Suresi 52. Ayetinin Tefsiri:

 اَلْمُخْلِصُ (muhlis), ihlaslı yani ibâdetinde riyâkarlık yapmayan, kulluğunu sırf Allah için yapan samimi ve gönüllü kimsedir. Allah Teâlâ tarafından bu manevî rütbeye erdirilen kişiye de اَلْمُخْلَصُ (muhlas) denilir. Diğer bir ifadeyle “muhlis”, nefsini zararlı arzu ve isteklerden temizleyip arındıran ve kullukta samimi hale getiren kimsedir. “Muhlas” ise nefsini Cenâb-ı Hakk’ın rabbânî ve ruhânî vasıflarla tezyin edip arındırdığı ve samimi kıldığı kimsedir. İşte Mûsâ (a.s.), Cenab-ı Hak tarafından ihlâsa erdirilmiş ve seçkin bir kul kılınmıştı. “İhlâs”, ibâdetlerin kabulü için Rabbimizin talep ettiği çok mühim bir şarttır. Nitekim âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:

“Onlara ancak, taat ve ibâdeti yalnızca Allah’a has kılıp sadece O’nun rızâsını hedef alarak Allah’a kulluk etmeleri emredilmişti.” (Beyyine 98/5)

“Rasûlüm! De ki: «Bana, her türlü şirk ve gösterişten uzak durup taat ve ibâdeti yalnız Allah’a has kılarak O’na kulluk etmem emredildi.»” (Zümer 39/11)

Hz. Mûsâ aynı zamanda bir resûldü; kitap ve şeriat getirmişti. Nebî idi; insanlara Allah’ı anlatıyor ve Allah’tan haber veriyordu. Onlara dini tebliğ ediyordu. Cenâb-ı Hak onu Tur dağında mülâkata çağırdı. O da Rabbinin davetine icâbet edip geldi. Ona dağın, Mûsâ’nın duruşuna nispetle sağına tekâbül eden tarafından bir ağaçtan seslendi. Çünkü dağın sağı solu olmaz, ancak insanın sağı solu olur. Yine Allah Teâlâ onu, kendisiyle hususi konuşmak için mâhiyetini kavrayamayacağımız bir şekilde huzuruna yaklaştırdı. Onun bu durumu, âdeta padişahın özel konuşmak için kendisine yaklaştırdığı kimsenin durumuna benzetilmiştir. Gerçekten de Allah onu kendisine öyle yaklaştırmıştır ki, bir meleğin aracılığı olmaksızın onunla konuşmuştur. Yine Cenâb-ı Hak, Mûsâ (a.s.)’ın: “Ailemden birini bana yardımcı kıl. Kardeşim Hârûn’u.” (Tâhâ 20/29-30) duasına icâbetle, Hz. Hârûn’u peygamber olarak ona yardımcı yapmıştır.

Hz. İsmâil’e gelince:

Meryem Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Meryem Suresi 52. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...