Mescid-i Nebevî'nin İnşâ Hikâyesi
Rasûlullah (s.a.v) yüksek tevâzuları sebebiyle arkadaşlarından farklı görünmek istemezlerdi. Bu yüzden bazı sahabeler çoğu zaman onu tanıyamazlardı.
Urve bin Zübeyr (r.a) şöyle anlatır:
Rasûlullah (s.a.v) bineklerine binerek Mekke'den Medine’ye doğru yola koyuldular. İnsanlar yanında yürüyorlardı. Medine’ye vardıklarında devesi, (bugünkü) Mescidü’r-Rasûl’ün olduğu yerin yanına çöktü. O zamanlar Müslümanlardan bir grup orada namaz kılıyorlardı. Daha evvel Es’ad bin Zürâre’nin himâyesinde bulunan Süheyl ve Sehl isimli iki yetîm çocuğa âid hurma kurutma yeriydi.
Devesi oraya çökünce Rasûlullah (s.a.v):
«‒Burası inşâallah bizim menzilimiz!» buyurdular.
Rasûlullah (s.a.v), bu iki genci davet edip, burayı mescid yapmak için kendisine satmalarını istediler. Gençler:
“‒Hayır, burayı Size karşılıksız veriyoruz ey Allah’ın Rasûlü!» dediler.
RASÛLULLAH'IN OKUDUĞU ŞİİR
Rasûlullah (s.a.v), onlardan hibe olarak almayı kabul etmediler, ücretini ödeyerek satın aldılar. Sonra oraya mescid bina ettiler. Mescid’in inşâsı esnâsında Rasûlullah (s.a.v) de ashâbıyla birlikte kerpiç taşımaya başladılar. Kerpiç taşırken şu beyitleri okuyorlardı:
“Taşıdığımız bu yük, Hayber’den getirilen dünyevî yükler gibi değildir
Ey Rabbimiz bu yük daha hayırlı ve daha temizdir.
Ey Rabbim, asıl mükâfat âhiret mükâfatıdır
Ensâr’a ve Muhâcirler’e merhamet eyle!
Rasûlullah (s.a.v) müslümanlardan ismi bana verilmeyen bir kişinin şiirini okuyorlardı.”
Hadîsin râvîsi İbn-i Şihâb ez-Zührî (r.a) şöyle der:
“Hadislerde, Rasûlullah (s.a.v)’in bu beyitten başka tam olarak okuduğu başka bir beyit bize ulaşmadı.” (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 45)
Fahr-i Kâinât (s.a.v) Efendimiz, yüksek tevâzuları sebebiyle arkadaşlarından farklı görünmek istemezlerdi. Bu sebeple bazı sahabîler ilk bakışta hangisinin Allah Rasûlü (s.a.v) Efendimiz olduğunu anlayamamışlardı.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ebu Bekir'den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları, 2015
YORUMLAR