Mescid Üzerine Yağan Rahmet

Peygamber Efendimiz (s.a.v) ile sahabiler itikafta iken hurma dallarıyla örtülü mescidin üzerine gelen bulut ve inen rahmet...

Tâbiînden Ebû Seleme (r.a) şöyle bir hatırasını nakletmiştir:

Ebû Saîd el-Hudrî’ye gittim ve:

«‒Bizimle hurmalığa doğru çıkmaz mısın, orada sohbet ederiz!» dedim. Çıktı. Ben ona:

«‒Kadir Gecesi hakkında Allah Rasûlü’nden işittiğin şeyleri bana anlatabilir misiniz!» de­dim. Şöyle anlattı:

«‒Rasûlullah (s.a.v) Ramazân’ın ilk on gününde îtikâfa girdiler. Biz de O’nunla birlikte îtikâf yaptık. Cebrâil (a.s) O’na geldi ve:

“‒Aradığın şey önün­dedir” dedi. Rasûlullah (s.a.v) ortadaki on günde de îtikâfa girdiler. Bizler de O’nunla birlikte îtikâf ettik. Yine Cebrâil (a.s) O’na geldi ve:

“‒Aradığın şey önün­dedir” dedi. Rasûlullah (s.a.v) Ramazân’ın yirminci gününün sabahın­da ayağa kalkıp bir hutbe îrâd ederek şöyle buyurdular:

“‒Allah’ın Nebîsi ile birlikte kim îtikâf yaptıysa yerine dönüp îtikâfa devam etsin! Zira bana Kadir Gecesi gösterildi fakat sonra unutturuldu. Kadir Gecesi son on gün içindeki tek sayılı gecededir. Ben rüyâda kendimi sanki çamur ve su içinde secde eder hâlde gördüm.”

Mescid’in tavanı hurma dallarıyla örtülmüştü. Biz gökte bir şey görmüyorduk. Akabinde bir bulut parçası geldi ve yağmur yağdı. Nebî (s.a.v) bize na­maz kıldırdılar. Allah Rasûlü’nün mübarek alınlarında ve burunlarının ucunda çamur ve suyun izini gördüm. Bu hâl, O’nun gördüğü rüyânın tasdiki idi».” (Buhârî, Ezân, 135)

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

İTİKAF NEDİR? İTİKAF İLE İLGİLİ HADİSLER

İtikaf Nedir? İtikaf İle İlgili Hadisler

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.